Bağımsız Sağlık-Sen’in yaptığı araştırmaya göre, 2016 Kasım ayı itibariyle Türkiye’deki işsiz sayısı 3 milyonu aştı. Üniversiteden mezun olanların ise en az 750 bini işsiz.
Bağımsız Sağlık-Sen tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2016 yıl sonu rakamlarıyla Türkiye’de 3 milyona ulaşan ve her geçen gün sayıları artan işsizlerin yüzde 24’ünü yükseköğretim mezunlarından oluşturdu. İstatistiklere göre bugün üniversiteden mezun olanların en az 750 bini işsiz. Ayrıca araştırma sonuçlarına göre, işsizlerin yüzde 50,8’sini lise altı eğitim düzeyine sahip olanlar, yüzde 13,6’sını genel lise, yüzde 10,4’ünü mesleki veya teknik lise mezunları, yüzde 1,5’ini ise okuryazar olmayanlar oluşturdu. İşsizlerin yüzde 62,3’ünü erkekler, yüzde 37,7’sini ise kadınlar oluşturdu. İşsizlerin yüzde 30,4’ünü 15-24 yaş grubundaki gençler oluşturdu.
İŞSİZLERİN YARISI HİZMET SEKTÖRÜNDEN AYRILDI
Araştırmaya göre, işsizlerin yüzde 93,7’si daha önce bir işte çalıştı, yüzde 4,4’ü ise sekiz yıldan önce işinden ayrıldı. İşsizlerin yüzde 52,2’si daha önce hizmet sektöründe, yüzde 20,6’sı sanayi sektöründe, yüzde 11,7’si inşaat sektöründe çalıştı. İşsizlerin yüzde 4,8’ini ise daha önce tarım sektöründe çalışanlar oluşturdu. İşsizlerin yüzde 6,3’ü ilk kez iş aradığını beyan etti.
BAYRAKTAR: GENÇLERİN DURUMU İÇLER ACISI
Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, Türkiye’de işsizlik oranlarının her geçen gün biraz daha arttığına dikkat çekerek, özellikle üniversite mezunu gençlerin durumuna işaret etti. İş bulmak için Türkiye’de sadece iyi bir eğitim almanın yeterli olmadığını kaydeden Bayraktar, “Rakamlarda gösteriyor ki Türkiye’de her 4 işsizden 1’i üniversite mezunudur. Bu durum içler acısı bir tabloyu ortaya koymaktadır. Eğitimli gençlerimizin iş bulamamış olması vahimdir” ifadelerini kullandı.
Bayraktar son dönemde özellikle kamuya getirilen yazılı sınavların yanı sıra bir de mülakat zorunluluğun iş bulmayı zorlaştıracağını ve özellikle belli kesimlere aidiyeti bulunan kişilerin işe alınmasının önünü açacağını ifade ederek, kamuda hak, adalet ve liyakat kavramlarının yerini adam kayırmacılığa bıraktığına dikkat çekti.
Kaynak: Yeniçağ
