Alice Pradel’in çevre araştırmalarına yönelik yolculuğu, kimyasalların günlük ürünlerde yaygın şekilde kullanılması karşısında yaşadığı şok ve Büyük Pasifik Çöp Alanı’nda örneklenen plastik kirliliğine ilişkin artan endişeyle başladı. İnsanlığın çevre üzerindeki etkisini daha iyi anlama arzusuyla motive olarak, toprakta ve gözenekli ortamlarda (porous media) kimyasal birikime odaklanarak yüksek lisans yaptı.
CNRS’de kimyager olan Julien Gigault’un verdiği bir ders sırasında Pradel, çevredeki plastiğin daha küçük parçacıklara parçalanmasını ve bunun sonuçlarını öğrendi. Bu açıklama onu Gigault’un gözetiminde gözenekli malzemelerde mikro ve nanoplastiklerin birikmesi üzerine bir doktora tezi yürütmeye yöneltti. Araştırması, Arktik deniz buzunda önemli miktarda mikroplastik bulunduğunu ortaya çıkardı ve plastik kirliliği ile doğal ortamlar arasındaki karmaşık etkileşimi vurguladı.
ETH Zürih Çevre Bilimleri Bölümü’nde doktora sonrası araştırmacı olarak Pradel, mikro ve nanoplastiklerin buz çekirdeklerine dahil edilmesini incelemek amacıyla laboratuvarda deniz buzu yetiştirmek için yeni bir yöntem geliştirdi. Profesör Denise Mitrano’nun grubuyla işbirliği yaparak, buz numunelerindeki plastik parçacıkların hassas ölçümü için analitik yöntemlerin iyileştirilmesi üzerinde de çalışıyor. Plastik parçacıklara inorganik izleyiciler ekleyerek bunları doğal malzemelerden ayırt edebiliyor ve varlıklarını doğru bir şekilde ölçebiliyorlar.
Pradel’in araştırması yalnızca mikroplastiklerin deniz buzundaki dağılımına ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda iklim değişikliğinin Arktik ortamlar üzerindeki etkisine dair bilgiler de sağlıyor. Deneyleri, küresel ısınmaya bağlı olarak deniz buzundaki dinamik değişiklikleri simüle ederek, Arktik keşif gezilerine gerek kalmadan değerli veriler sunuyor. Ancak Pradel, buzdaki plastik kirliliğinin boyutunu doğrudan ölçmek için Arktik Okyanusu’nda saha çalışması yapmayı planlıyor.
Kaynak: ETHZ