Kuzey Amerika’da Solucan İstilası

Kuzey Amerika’da yıkıcı değişiklikleri tetikleyebilecek bir uzaylı istilası sürüyor. Stanford Üniversitesi, Sorbonne Üniversitesi ve diğer kurumlardaki araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, ithal edilen en az 70 solucan türü kıtayı kolonileştirdi ve yerli ekosistemler için büyük ölçüde gözden kaçan bir tehdidi temsil ediyor. Nature Ecology & Evolution dergisinde yayınlanan araştırma, bu tür solucanlara ilişkin şimdiye kadarki en büyük veri tabanını sağlıyor ve içimizdeki istilacıları daha iyi anlama ve yönetme ihtiyacı konusunda uyarıda bulunuyor.

Araştırmanın yazarı, Stanford Beşeri Bilimler ve Bilim Okulu’nda Çevre Biyolojisi Profesörü Elizabeth Hadly: Solucanlar, yaşadığımız çağ olan Antroposen’in öyküsünü anlatıyor. Bu, genellikle benzersiz yerel türlerin azalmasına ve yerel ekosistem süreçlerinin bozulmasına yol açan, biyolojik çeşitliliğin insanlar tarafından küresel düzeyde homojenleştirilmesinin hikayesidir.

Dost mu düşman mı? 

Çoğunlukla görünmez olan ve büyük ölçüde takdir edilmeyen solucanlar, çiftçiler ve bahçıvanlar için ağırlıkları kadar altın değerindedir; çünkü hareketleri, havanın, suyun ve besinlerin nüfuz etmesine izin veren tüneller yaratırken, atıkları da zengin bir gübre görevi görür. Ayrıca yer üstü topluluklarına ve atmosfere yayılan birçok süreçte merkezi bir rol oynarlar. Örneğin, solucanların toprakta yaptığı mekanik hareket başlangıçta karbondioksit açığa çıkarsa da organik materyalin sindirilmesinin uzun vadeli etkileri, solucanların bulunduğu yerlerde tutulan karbonda net bir artışa neden olur.

1800’lerin sonlarından bu yana, bu hizmetlerden yararlanmak isteyen insanlar, solucanları Asya, Avrupa, Güney Amerika ve Afrika’dan Kuzey Amerika’ya getirdi. Bazı yerlerde yerli olmayan bu tanıtımlar tarım ekonomisini başarıyla geliştirdi. Ancak diğer durumlarda bunlar zararlı olmuştur. Bu nakillerin, yerli solucanlara kıyasla yer üstü yaprak çöplerini tüketme olasılığı daha yüksektir ve doğal bitkilere, amfibilere ve böceklere zarar verebilecek şekilde habitat kalitesini değiştirir.

ABD ve Kanada’nın kuzeydeki geniş yapraklı ormanlarında, yabancı solucanların toprak üzerindeki etkisi, şeker akçaağaçları gibi ağaçların topraklarının mikro yaşam alanlarını değiştirerek strese neden oluyor. Bu da istilacı bitkilerin yayılmasına yardımcı olan bir dizi besin ağı etkisini tetikliyor. İronik bir şekilde, toprağı iyileştirmekle eş anlamlı olan bir yaratık için, bazı yabancı solucanlar, diğer etkilerin yanı sıra, besinler, pH ve doku gibi toprağın özelliklerini değiştirerek daha düşük kaliteli mahsullere yol açabilir.

İstilacı solucanlar belirgin bir avantaja sahiptir. Yerli türlerin çoğunluğunun aksine, pek çok dişi yabancı solucan türü, bir erkekten döllenmeden yavru üretebilmektedir. Ek olarak iklim değişikliği, kıtanın permafrost’un eridiği ve yerli solucanların bulunmadığı kuzey kısımlarında kolonileşmeleri için yeni alanlar açıyor.

İstilacı solucanların etkilerini anlamak 

Tüm bunlara rağmen, yalnızca sınırlı sayıda çalışma istilacı solucanların yayılımını kanıtlayabildi. Hiçbiri geniş bir mekansal ölçekte veya çok sayıda türde kolonizasyon dinamiklerini kapsamadı.

Araştırmacılar, çalışmaları için 1891’den 2021’e kadar binlerce kayıttan yararlanarak yerli ve yabancı solucanlara ilişkin bir veri tabanı oluşturdular ve ardından bunu, 1945 ile 1975 yılları arasında ABD sınırında istilacı solucanlara yönelik müdahaleleri belgeleyen ikinci bir veri tabanıyla birleştirdiler. Ekip, yabancı solucan türlerinin varsayılan giriş yollarını ve yayılmasını yeniden oluşturmak için birleştirilmiş veri tabanlarını kullandı.

Kuzey Amerika’da incelenen toprakların %97’sinde yabancı solucan türleri buldular. İstilacı türün işgali kıtanın kuzey kesiminde daha yüksek, güney ve batı kesimlerinde ise daha düşüktü. Genel olarak, istilacılar kıtadaki 308 solucan türünün %23’ünü temsil ediyor ve en yaygın 13 solucan türünün 12’sini oluşturuyor. Karşılaştırıldığında, ABD’de balık türlerinin yalnızca %8’i, memeli türlerinin %6’sı ve böcekler ile eklembacaklıların %2’si farklı coğrafyalardan getirilmedir.

Kanada’da yabancı solucanların oranı yerli solucanların oranından üç kat daha fazla. ABD’nin aşağı 48 eyaletinin çoğunda ve Meksika’da, her iki yerli türe karşılık yaklaşık bir yabancı solucan bulunuyor.

Sorbonne’da ekoloji alanında doçent olan ve araştırmayı yürüten Jérôme Mathieu, “Bu oranların artması muhtemel çünkü insan faaliyetleri, yerli solucan türlerini tehdit eden yabancı türlerin gelişimini kolaylaştırıyor; bu, hâlâ büyük oranda göz ardı edilen bir olgu” dedi.

Tüm yabancı solucanlar yerli ekosistemleri tehdit etmeyecektir. Ancak araştırmacılara göre, bunların geniş dağılımları ve otlaklar ve kozalaklı ormanlar gibi bir dizi yerel ekosistem üzerindeki bilinmeyen etkileri, onları ciddi şekilde dikkate almaya değer kılıyor. Diğer çözümlerin yanı sıra, politika yapıcıların kompostlama ve balık yemi olarak yerli solucanların kullanımını teşvik etmek ve düzenli izleme ve vatandaş bilimi yoluyla erken tespit gibi önleme konularına odaklanmasını öneriyorlar.

Bu çalışma, istilacı solucanların Kuzey Amerika’ya girişinin çoğunlukla bilinmeyen dinamikleri hakkında farkındalık yaratarak ekosistemlerin yapılandırılmasında ve insan egemenliğindeki coğrafyalarımızda işlevlerini etkilemede oynadıkları hayati rolleri vurgulamaktadır.

Oligokaetoloji Laboratuvarı ve Kanada’daki New Brunswick Müzesi’nden çalışmanın ortak yazarı John Warren Reynolds, “Bu büyük olasılıkla buzdağının görünen kısmı” dedi. “Diğer pek çok toprak organizması tanıtılmış olabilir, ancak bunların etkileri hakkında çok az şey biliyoruz.”

 

Kaynak: Stanford

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here