Uzaktan çalışma konusunda tartışmalar devam ederken, MIT’de yapılan bir araştırmaya göre, çalışanların iş yerinden uzaklaşması, yenilikçi süreç ve ilişkileri ciddi derece etkiliyor.
Covid-19’un üzerinden neredeyse 2,5 yıl geçti. “Pandemi kaynaklı uzaktan çalışmanın benimsenmesi, işteki yaratıcılığımızı ve yenilikçiliğimizi nasıl etkiledi?” sorusunu merkeze alan Kentsel teknoloji ve planlama pratiği profesörü ve MIT’nin Senseable City Lab direktörü Carlo Ratti, “Şimdiye kadar sadece tahmin edebiliyorduk. Bugün nihayet bu hipotezlerin arkasına gerçek verileri koymaya başlayabiliriz.” dedi.
Analiz 1.5 yıl sürdü
MIT araştırmacıları; Texas A&M Üniversitesi, İtalyan Ulusal Araştırma Konseyi, Danimarka Teknik Üniversitesi ve Oxford Üniversitesi’ndeki meslektaşlarıyla birlikte, 18 ay boyunca 2.834 MIT araştırma personeli, fakültesi ve doktora sonrası araştırmacıdan oluşan kimliği belirsiz bir e-posta ağının özelliklerini analiz etti.
Yeni çalışma, uzaktan çalışmaya geçişle birlikte, farklı araştırma birimleri arasındaki e-posta iletişiminin düştüğünü gösteriyor.
Zayıf bağın tanımlanması
Zayıf bağlar, e-posta ağında karşılıklı teması olmayan iki kişi arasındaki herhangi bir bağlantı olarak tanımlandı. Başka bir deyişle, A ve B adlı iki kişi, her ikisinin de temas kurduğu üçüncü bir C kişisi yoksa zayıf bir bağ oluşturdu.
Öte yandan, bizi aynı fikirlere tekrar tekrar maruz bırakma eğilimi olarak adlandırılan “güçlü bağlar” ise arttı. Karantina süresince, araştırmacılar, bir bireyin benzersiz bağlantı ağına atıfta bulunan “ego ağlarının” daha durgun hale geldiğini ve her hafta temasların daha benzer hale geldiğini buldular.
Çalışma, Nature Computational Science dergisinin 22 Ağustos tarihli sayısında yayımlandı.
Veriler, hipotezi destekledi
Araştırmacılar, fiziksel yakınlığın zayıf bağların gelişmesinde rol oynaması gerektiğini varsaydılar. Bu nedenle, fiziksel olarak uzak laboratuvarlardaki ve kampüste çalışırken tesadüfen karşılaşma olasılığı düşük olan araştırmacılar arasındaki zayıf bağlar, çalışanlar uzaktan çalışma düzenine geçtiğinde de önemli ölçüde düşmemeliydi. Ekip, verilerin bu hipotezi desteklediğini söyledi.
Araştırmacılardan Paolo Santi, “Araştırmamız, ortak yerleşimin zayıf bağları güçlendirmek için çok önemli bir faktör olduğunu gösteriyor. Veriler, 23 Mart 2020’den itibaren MIT’de zayıf bağların yüzde 38 düştüğünü gösteriyor.” dedi.
Yeni normalde hibrit çalışma
Araştırmacılar, kampüsün kapatıldığı zamanın yanı sıra dönüşlerin başladığı dönemi de incelediler. Ekip, zayıf bağlarda sınırlı bir artışın meydana geldiğini buldu. Bu bulgularla araştırmacılar, işyerine tam dönüşün “zayıf bağların tamamen iyileşmesi” ile sonuçlanacağını öngören bir model oluşturdular.
Ratti, “Çalışmamız, meslektaşlar arasında yüz yüze ve uzaktan etkileşimleri birleştirerek bir iş dengesi takası oluşturmanın, Covid-19 sonrası hibrit bir ‘yeni normal’e geçişi bildirebilecek en uygun çözüm gibi göründüğünü ima ediyor.” dedi.
Ratti ayrıca, “Bu dengeyi sağlamak, zayıf bağları aktif tutmak için gereken minimum yüz yüze çalışma miktarını modellemeyi içerebilir. Ayrıca, bireysel görevler için tasarlanmış geleneksel ofis kat planlarının, farklı gruplardan insanların bir arada oturup sohbet ettiği “kafeterya etkisini teşvik eden daha açık, dinamik alanlara” veya farklı topluluklar için etkinlik tabanlı alanlara dönüştürülmesini de içerebilir” diyor.