Uzay Tabanlı Güneş Enerjisi Teknolojisi Gerçek Oluyor

California Institute of Technology’deki (Caltech) mühendisler, uzay tabanlı güneş enerjisi alanında büyük bir atılım gerçekleştirdiler. Üniversite, deneysel Uzay Güneş Enerjisi Göstericisinin (SSPD-1) güneş enerjisini uzaydan Dünya’ya başarılı bir şekilde iletildiğini ve bu tarihi bir ilk olduğunu bildirdi. Bu gelişme sayesinde sürekli temiz enerjinin üretiminde engel olarak görülen önemli bir engel aşılmış oldu.

Güneş ve rüzgar enerjisini ölçeklendirmenin önündeki en büyük engellerden birinin, bu enerji biçimlerinin değişken olması, yani üretim oranlarının günün saatine, yılın zamanına ve hava koşullarına göre artması veya azalması. Genellikle en yüksek enerji üretimi oranları, en yüksek enerji talebinin tersidir; örneğin Güneş, güneş panellerinin üzerinde batarken, günlük üretkenliği sona erdiğinde, haneler aydınlanmak için elektrik lambalarını açmaktadır.

Bu nedenle, yenilenebilir enerjilerin değişkenliği ile çalışmanın veya bir şekilde bunlardan kaçınmanın bir yolunu bulmak, başarılı bir yeşil enerji devrimine giden yol için çok önemli bir parçasıdır. Odak noktasının, fazla üretimi yakalayabilecek ve ihtiyaç duyulduğunda bu enerjiyi şebekeye verebilecek daha iyi ve daha uzun ömürlü enerji depolama biçimleri geliştirmeye odaklanırken, diğer bilim adamları yenilenebilir enerjileri temel yük güçlerine dönüştürmenin bir yolunu bulmaya çalışıyorlar. Bu yollardan biri, güneş çiftliklerini güneşin hiç batmadığı ve mevsimlerin olmadığı yerlere yerleştirmek: Dünya atmosferinin dışına.

Uzayda güneş enerjisi santralleri kurma fikri yeni bir fikir değil. Bilim adamları 100 yıldır uzay çağı güneş enerjisi olasılığından bahsediyorlar, ancak şimdiye kadar bu gerçeklerden çok kurguydu. Ancak uzaya fırlatma ve altyapı maliyetlerinin düşmesi sayesinde dünya çapında yeni bir uzay yarışı yaşanıyor. Özel işletmeler, uzay tabanlı teknolojilere ve keşiflere giderek daha fazla dahil oluyor ve bu alan, yenilik için hiç bu kadar olgunlaşmamıştı. Caltech’ten Avrupa Uzay Ajansı’na (ESA) kadar kurumlar, tüm bu fırsatı küresel enerji geçişi için çözüm oluşturmaya nasıl yönlendireceklerini bulmaya çalışıyorlar ve “Çin, alçak Dünya’ya megavat ölçeğinde bir gösteri birimi yerleştirmeyi planladığını duyurdu. 2030’da daha uzak bir jeosenkronize yörüngeye başka bir sistem konuşlandırmadan önce, 2028’de yörüngeye yerleştirmelisiniz” bu sözler bu yılında başlarında Nature dergisinde yayınlanmıştı.

IFLScience bu ayın başlarında “Ve böylece gücü yörüngeden Dünya’ya kablosuz olarak iletme yarışı başladı” diye yazmıştı. Ve şimdi Caltech, rakiplerinin denediklerinden daha hafif ve uygun maliyetli olduğunu iddia ettikleri bir sistemle bu önemli adımı attıklarını bildiriyor. Caltech deneyi, enerjiyi belirli bir yönde hedefleyebilen ve ışınlayabilen bir verici dizisi olan Güç Aktarımı Düşük Yörünge Deneyi (MAPLE) için Mikrodalga Dizisi adlı bir sistem kullandı. IFLScience, “Bunu yapmak için, MAPLE iletilen enerjiyi alır, onu doğru akıma (DC) dönüştürür ve ardından her şeyin yolunda gittiğini göstermek için sırayla LED’lere güç vermek için kullanır. Yörüngedeki deneysel uydularıyla test edildiğinde, MAPLE uzayda kendisine yönlendirilen enerjiyi alıp, Caltech’teki araştırmacıların onu aldığı Dünya’ya geri yönlendirebildi.” ifadelerini kullandı.

Bu buluş muazzam bir öneme sahip ve uzayda güneş enerjisinin fosil yakıtlardan hızlı bir şekilde uzaklaşma şansımızı ciddi şekilde artıracak uygun bir seçenek olabileceğini gösteriyor. Ancak teknolojinin daha kat etmesi gereken çok yolu var. Ticari olarak uygulanabilir ve çevresel açıdan önemli olması için, uzaya dayalı güneş enerjisinin büyük ölçekte konuşlandırılması gerekecek. Bu tür yörüngesel güneş çiftlikleri için hesaplanan gerekli alan kilometrelerce genişliğindedir ve Dünya atmosferinin yaklaşık 36.000 kilometre (yaklaşık 24.000 mil) içine inşa edilecektir. Ve bu ışınlanmış enerjiyi alan alıcıların, güneş çiftliklerinin kendisinden bile daha büyük olması gerekecek. Karasal güneş çiftlikleri halihazırda büyük arazi kullanımı zorluklarıyla karşı karşıya olduğundan, bu gayrimenkul ihtiyaçları tek başına uzay tabanlı güneş enerjisi inşası için önemli bir unsur teşkil ediyor.

 

Kaynak: oilprice.com

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here