Onlara “yatırım parçaları” demelerinin bir nedeni var. Chanel çanta için 22.000 dolar ya da Ralph Lauren elbise için 9.000 dolar veriliyor, çünkü lüks mallar ömür boyu sürecek ve değerlerini koruyacaklar.
Bu nedenle, kullanılmış tasarım ürünleri pazarları, çevrim içi alışveriş için en cazip kategori oluyor. Çünkü insanlara ilk elden almak çok pahalı geliyor, bu yüzden ikinci, üçüncü el eşyalar hem daha uyguna geliyor hem de illa ki marka olsun isterim diyorsanız sizin için iyi bir seçenek ortaya çıkmış oluyor.
Bir markayı, tasarımcısını onunla ilgili kişilerin ne kadar sık ismini duyarsak, bize o kadar cazip geliyor. Bi nevi markanın reklamının yapılması aslında. Bu da markanın fiyatını artırıyor.
Ancak bazı zamanlar bu lüks ürünlere ulaşmak kolay olmuyor. Chanel ve Hermès mağazalarında satış yapmıyor ve sınırlı sayıda outlet mağazası var. Chanel, güzellik ürünleri hariç, mallarını çevrimiçi olarak bile satmıyor. Markalar bu anlamda bir saflık algısı yaratıyor. Markalar daha sonra kendilerini tasarım kalitesi ve mirasıyla destekliyor. Lüks bir çanta aldığımızda, uzun vadeli bir yatırım yapmış olduğumuzu düşünebiliyoruz.
The RealReal adlı bir websitesi, hangi markaların en yüksek satış değerine sahip olduğunu ve hangilerinin değerini en uzun süre tuttuğunu bulmak için 500 tasarımcı markasından 500.000 lüks mal veritabanını kullanmış ve bize bu verileri sunmuş. Ben de onları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Değerlerini en iyi (ve en uzun) koruyan markalar
Chanel, Louis Vuitton, Hermès, Christian Louboutin, Cartier, David Yurman, Alaïa, Van Cleef & Arpels, Goyard.
En hızlı değer kaybeden markalar
Valextra, Tod’s, Versace, Etro.
Şaşırtıcı derecede yüksek satış değeri olan markalar
Givenchy, Victoria Beckham, Charlotte Olympia, Alexander McQueen.
Şaşırtıcı derecede düşük satış değeri olan markalar
Marni, Alexander Wang, 3.1 Philip Lim, Marc Jacobs .