Ekonomiye Genel Bakış – 6

Uluslararası endekslerde görünümümüz
1

  • Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde 45.
  • İş yapma kolaylığında 55.
  • Cinsiyet eşitsizliğinde 130.
  • Ekonomik Özgürlük Endeksi’nde 70.
  • İnsani Gelişmişlik Endeksi’nde 72.
  • Küresel İnovasyon Endeksi’nde 58.
  • Küresel Girişimcilik Endeksi’nde 28.

İç borç göstergeleri

2015 2. çeyrek itibariyla Türkiye’nin:

  • Brüt kamu iç borç stoku 459,9 milyar TL
  • Brüt kamu dış borç stoku 231,4 milyar TL
  • Kamu net toplam borç stoku 155,3 milyar TL

2011 birinci çeyreğinde 320 milyar TL ile rekor kıran kamu net iç borç stoku bu dönemden itibaren sürekli düşüş eğiliminde. Türkiye’nin en iyi yaptığı şeylerden biri kamu mali disiplininin her dönemde korunmasıdır. Gerek bütçe açıklarında gerek iç ve dış kamu borçlanmasındaki değerlerimiz pek çok ülkeden iyi durumda.

 2

 

Dış borç göstergeleri

 

2015 2. çeyreği itibariyla Türkiye’nin:

  • Kamu dış borcu 115,7 milyar dolar
  • Özel sektör dış borcu 287,5 milyar dolar
  • Toplam brüt dış borç stoku 405,2 milyar dolar

 

Brüt dış borcun yaklaşık üçte birini kısa vadeli borçlar oluşturuyor.

Türkiye’nin dış borçlanmasının %59’u dolar cinsinden, %31’i euro cinsinden, %6,4’ü ise TL cinsinden.

 

Türkiye’nin dış borç / GSYİH oranı 2001 yılında %57,7 ile en yüksek düzeyine ulaşmışken, 2005 yılında %35,5’e düşerek son 10 yılın en düşük seviyesini yakalamıştı. Son olarak 2011 yılından itibaren artış eğilimine giren oran, 2015 2. çeyreğinde %52,5 ile yüksek seviyelere çıktı. Burada artan döviz kurunun önemli bir etkisi var.

3

 

Ekonomik güven endeksi

4

2014 yılının ortalarından itibaren doların TL’ye karşı değer kazanmasıyla birlikte tüketici güven endeksi gerilemeye başladı. Tüketici güveninin azalmasıyla birlikte 5 alt endeksten oluşan ekonomik güven endeksi de gerilemeye başladı ve 2015 yılı Eylül ayında dip yaptı.

Ekim ayıyla birlikte hem tüketici güven endeksi hem de buna paralel olarak ekonomik güven endeksi sert yükselişe geçti.

 

Enflasyon

  • 2015’te güçlenen ve 2016’da da güçlü kalması beklenen dolar kuru enflasyona olumsuz, düşük seyretmesini beklediğimiz emtia fiyatları ise olumlu etki yapacak.
  • Son dönemde döviz kurlarında yaşanan yükselişin birikimli etkisi sebebiyle enflasyon tekrar yükseliş trendine girdi.

2013 yılında görece düşük seviyelerde seyreden enflasyon oranı 2014’te yaşanan kuraklığın etkisiyle gıda fiyatlarında görülen yüksek artışlar sebebiyle yüksek seyretti.

TCMB’nin Aralık ayı beklenti anketine göre yıl sonunda enflasyon oranının OVP den sonra %8,5 olması bekleniyor.

2014’ün son dönemlerinde petrol fiyatlarındaki gerilemeye paralel olarak düşüş trendine giren enflasyon, kurdaki artış sebebiyle beklenenden daha az geriledi. Ayrıca, 2015’te gıda fiyatlarının da 2014’e göre daha düşük seyretmesi, enflasyonu 2014’e göre daha düşük düzeylere indirdi.

5

Sonuç

2015 dünya ekonomisi için pek çok sürprizin ve belirsizliğin yaşandığı bir yıl oldu. Petrol fiyatındaki sert düşüş, diğer hammadde fiyatlarının zayıf seyri, Yunanistan krizi, Rusya ve Ukrayna ekonomik krizleri, Brezilya ve Çin ekonomilerindeki olumsuz seyir, büyüyen Suriye krizi…

Türkiye bunlardan izole bir ülke değil. Hatta tam tersine, her şeyin etrafında yaşandığı, tüm bu gelişmelerin dolaylı ya da doğrudan etkilediği bir ülke. Petrol fiyatı düşüyor…İlk bakışta lehimize bir gelişme çünkü 50 milyar dolara yakın enerji ithalatımız var. Ama ihracatımızın yüzde 30’unu enerji ihracatçısı ülkelere yapıyoruz, turistlerin dörtte biri bu ülkelerden geliyor, bavul ticaretinin neredeyse tamamı bu ülkelere yapılıyor.

Yabancı yatırımlarımızın da büyük kısmı bu ülkelerde. Sadece dış gelişmeler değil, içerideki belirsizlik de Türkiye için bir riskti. 6 aya yakın bir süre aktif bir hükümet iktidarda olmadığı gibi, peş peşe gelen seçimler de önemli risklerden biriydi. Nitekim bunun yansımasını tüketici güveni, reel sektör güveni ve genel ekonomik güvenin diplere inmesinde gördük.

Bu iç ve dış risklere rağmen ilk 3 çeyrek için açıklanan büyüme oranlarının hepsi, piyasa beklentilerinin üzerinde ve moral verecek kadar yüksek geldi. 2015 büyümesi yapılan tüm tahminlerin üzerinde gelecek. 2016 dış risklerin hiçbirinin azalmayacağı hatta belki de artacağı bir yıl olacak. Bu, işin kötü tarafı. İyi tarafta ise hükümet belirsizliğinin sona ermiş olması ve yakın zamanda yeni bir seçim olmaması geliyor. Ayrıca açıklanan paketin yanında yeni ekonomi destek paketlerinin yolda olduğuna yönelik açıklamalar 2016 büyüme beklentilerini yukarı çekecektir. 30 Aralık günü açıklanan 1300 TL asgari ücret ülkedeki pek çok kişi için sevindirici bir gelişme olabilir.

Fakat ihracatçılar, ihracat ve orta vadede iç piyasaya yönelik üretim yapan firmaların pek çoğu için şüphesiz farklı yorumlanmaya müsait bir gelişme. Türkiye teknoloji yoğunluğu düşük, markasız, katma değeri düşük ürün ihracatı yapan bir ülke. En büyük avantajlarından biri maliyetlerin ve de fiyatların düşük olması. Hal böyle iken işgücü maliyetlerinin artırılmasının, ekonominin teknoloji yoğun katma değerli üretim yapar hale gelmesini sağlayacak adımlara vesile olmadıkça cari açık, enflasyon gibi parametreler üzerinden yeniden çalışmaların maliyetini yükleneceği sonuçlar doğurması kaçınılmaz olabilir.

Kaynak: KPMG Bakış