Öncelikle Guiliani’ yi tanıyalım kimdir, ne yapmıştır? New York kenti’nin 1994-2001 yılları arasında Belediye başkanlığını yapmasıyla tanınmış ABD’li bir siyasetçi ve hukukçudur. Rudy Giuliani belediye başkanlığına seçildiğinde New York kentinde suç oranı zirveye ulaşmıştı. New York halkı can güvenliğinin yetersizliğinden şikayetçiydi. Rudy Giuliani 8 yıllık belediye başkanlığı sırasında kentteki adi suç oranını büyük oranda azalttı. Kentin can güvenliği sorunu olan birçok bölgelerini güvenli hale getirdi. Bu konudaki başarısı yüzünden örnek bir Belediye başkanı olarak görülmeye başladı. Ancak Rudy Giuliani’nin ünü en çok 11 Eylül Saldırıları sonrasında arttı. Saldırılar sonrasında gösterdiği otorite, TV ve radyolarda verdiği demeçlerde paniği azaltma ve halkı yatıştırma konusunda gösterdiği başarı övgü kazandı. Böylece ünü sadece New York içinde değil, ABD çapında, hatta uluslararası bir düzeye yükseldi. 31 Aralık 2001 tarihinde Belediye başkanlığından ayrılmasına rağmen ABD siyasetinde tanınmış bir isim olarak kabul edilmektedir.
Guiliani 11 Eylül’e kadar sevilen ve hayran olunan bir belediye başkanı durumundayken, 11 Eylül krizini ele alış ve yönetiş biçimiyle bir halk kahramanına dönüşüyor ve ardında yatan altı liderlik ilkesinin de şunlar olarak belirtiyor.
Guiliani’nin kendi liderlik ilkeleri;
Bir liderin şu ilkelere sahip olması gerekir: Vizyon, kişilik, cesaret, hazırlık, ekip çalışması ve iletişim.
Bunları da şöyle açıklayabiliriz:
Vizyon: İyi bir liderin ilkesi, hedefi, temel bir felsefesi olması ve inandığı şeye neden inandığını bilmesi gerekir. Aksi taktirde olaylar üzerinize gelir ve siz istenmeyen durumlardan kaçınmak için tepki veren birine dönersiniz. Büyük liderleri diğerlerinden ayıran güçlü fikirleridir. Bu fikirler belirgin bir amaca, felsefeye, değerlere dayanır ve gündelik olaylardan etkilenmez. Bunun için de, sürekli öğrenme, okuma ve fikirlerin yeniden biçimlenip geliştirilmesi gerekir.
İyimserlik: İyi lider iyimser olmalıdır. Kötümser birinin değil arksından gitmek, kmse onunla yemeğe dahi çıkmak istemez. Liderlik çözüm getirmektir. En zor durumlarda bile, hedefin ve başarının gözde canlandırılması gerekir. Bu, bazen çözümleri de beraberinde getirir. ‘’Gelecek çok karanlık; önümüzdeki yıl her şey çok zor olacak. Durum ümitsiz, haydi arkamdan gelin,’’ diyen birini kim neden izlesin?
Cesaret: ‘’Cesur olmak’’ birçok kişinin anladığı gibi ‘’korkusuz olmak’’ demek değildir. Cesaret, korkuyu yönetebilmektir. Cesur insanlar korkularını, daha iyi performans göstermek ve risklerden korunmak için kullanırlar. Örneğin itfaiyeciler sanıldığı gibi ateşten korkmayan insanlar değillerdir. Bir itfaiyeci ateşten korkar fakat riskleri hesaplayarak yangınla nasıl mücadele edeceğini bilir.
Cesaret sadece sıradışı olaylar için değil, gündelik hayattaki sorunları ele alırken de ihtiyaç vardır. Yeni bir iş, proje…
Guiliani’nin kendisi, bu konuda ders alınacak bir örnektir. Bölge savcısı olduğu 1980’li yıllarda NY ‘de organize suç şebekelerine karşı etkili bir mücadele vermiş ve bu mücadelesini belediye başkanlığı döneminde de sürdürmüştür.
Hazırlık: işler yolunda gitmediği zaman bir B planının varlığı, krizi yönetmeyi mümkün kılar. En düşük olasılığa bile hazırlıklı olmak bazen yeterli olmayabilir.
Ekip çalışması: başarının özünde insanların gayreti ve katkısı yatar. Her şeyi kendisinin yaptığına ve başardığına inanması, bir lideri yalnızlığa iter. Liderin felaketini hazırlayan zihin haritası şudur; Ben bu insanlar için Tanrı’nın bir lütfuyum’’ veya ‘’ Ben her şeyi bilirim.’’ Bunun yerine doğru olan zihin haritası şudur: ‘’Benim zayıf yönlerim neler? Bunları kimin desteğiyle nasıl telafi edebilirim?’’ Kendini başka insanların güçlü taraflarıyla geliştiren lider başarıya ulaşır.
İletişim: fikirlerinizi başkalarının zihinlerine, yüreklerinden geçirerek ulaştırabilirsiniz. Eğer bir lider bundan önceki beş ilkenin, özellikle de hazırlık ilkesinin gerekliliklerini yerine getirmişse, iletişim insanlarla sohbet etmek kadar kolay olur. Böyle bir iletişimde uyandırılan duygu, bilginin insanlarca içselleştirilmesini ve benimsenmesini sağlar. Çünkü insanları ancak duygularından yola çıkarak yönetebilirsiniz.
Bizler ‘’liderlik’’ olayını biraz yanlış biliyoruz. Herkesin liderlik ilkesi farklı olabilir ama hepsinin içinde tek doğru adım var. Siz bir ekip-siniz ve her şeyi beraber yapmalısınız, iyi bir şey olduğunda taktiri tek siz değil ekip ile birlikte almalısınız, hani işler kötü gittiğinde sadece yapan kişi ya da ekibin hepsi eleştirilir ya işte o noktada da lider aynanın karşısına geçip bir düşünmelidir. Süreci doğru yönetememiş olabilir, bunu çözmek yine birlikte olacaktır. Başarı için birliktelik ve anlam duygusu yaratmak, ekibinizin desteğini hissetmek şarttır. Yoksa bir başınıza kalır iyi bir lider olduğunuzu sanıp durursunuz. İnsanlar ihtiyaç duyduğunda onlara varlığınızı hissettirin ki sizin ihtiyaç anınızda onlar da sizinle olsunlar.
