Çağımızın en kötü ve tedavisi olmayan hastalığı kanser, hayatlarımızı mahvetmeye devam ediyor. Görülme sıklığı ise günden güne artıyor. Ülkemizde her yıl 175 bin kişiye kanser tanısı konuluyor. Yediğimiz katkılı ve sağlıksız besinler; kullandığımız radyasyon yayan teknolojik aygıtlar bunu tetikliyor.
Araştırmalara göre bir insan en çok üniversite hayatı dönemlerinde sağlıksız besleniyor. Öğrencilerin teknolojiyle de bir hayli ilgili olduklarını ve sağlıksız beslendiklerini düşünürsek, bu yılların sağlıklı geçirilmesi için çaba gösterilmesi ekstra önem arz ediyor. Bilim insanları tarafından üniversite yılları öğrencilerin doğru beslenme ve spor yapma alışkanlığı kazanabilmek için biraz geç kalınmış; ancak son fırsatı değerlendirebilmeleri için uygun bir dönem olarak görülüyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin bu konulardaki araştırması ise üniversite öğrencilerinin sağlıksız beslendiğini kanıtlar nitelikte. Aşağıdaki tablo üniversite öğrencilerinin beslenme alışkanlığı ile cinsiyet ve sağlık algısının karşılaştırılmasını içeriyor.
Peki sağlıklı bir yaşama başlangıç için, temelde neler yapılabilir? Yakınlarda LÖSEV kansere farkındalık uyandırmak için “10 Adımda Nasıl Kanser Olunur?” başlıklı bir çalışma hazırladı. Üniversite öğrenciliği döneminde sadece bu on maddeden uzak durarak kansersiz bir yaşamın ilk adımlarını atabilirsiniz:
- Taze sıkılmış portakal yerine gazlı içecekleri için, Zeytinyağı yerine margarin, ev yemekleri yerine ise kızarmış patates yiyin.
- Baz istasyonlarının yanında yaşayın.
- Kendinize bilgisayarlı, GPS sistemli ve kablosuz internetli bir hayat kurun. Çağımız internet çağı diyerek, her tarafından radyasyon fışkıran cihazları bile bile tercih edin.
- Boya ve kimyasal tatlandırıcılarla hazırlanmış yoğurt ve gıdaları yiyin. Bol miktarda kimyasal katkı bulunan hazır gıdaları kontrolsüz tüketin.
- Sigara için ve sigara içilen ortamlarda bulunun. Artık bütün dünya biliyor ki; akciğer, meme, prostat kanserlerinin en büyük sebebi sigaranın içindeki 4500 kimyasaldır.
- Tarım ilacı adlı böcek öldürücü zehirlerle dolu meyve, sebze ve kuruyemişleri yiyin. Kurtlanmasın, çürümesin, raf ömrü uzun olsun diye meyve ve sebzelerde kimyasal zehirler kullanılır.
- Spor yapmak, hareket etmek yerine bütün gün televizyon karşısında ketçaplı, mayonezli cipsler yiyin, kolalı içecekler için. Bilimsel tüm yayınlarla kanıtlanmıştır ki spor yapmak kanseri önlemektedir. Ama siz halen yerinizden kıpırdamayabilirsiniz.
- Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmek yerine bol tarım ilaçlı ve kimyasal koruyucu ile kaplanmış sera ürünlerini tercih edin. Dışarıda kar yağarken kırmızı bir karpuz ve domates yemenin, yaz günlerinde mandalina veya kereviz tüketmenin zevki başka oluyor.
- Cam şişe ve cam kaplar yerine sıcaktan asitten eriyebilen, plastik şişe, bardak ve kaşıkları kullanın.
- Çalışırken, yemek yerken, hatta uyurken bile cep telefonunuzla konuşun ve bütünleşin.
Eğer bu on adımı başarıyla gerçekleştiriyorsanız; tebrikler büyük ihtimalle kanser olmak için elinizden geleni yapıyorsunuz demektir.
LÖSEV’in kanser ile ilgili araştırmasından son bir ipucu ise Melatonin Hormonuyla ilgili. Melatonin hormonu kanserin oluşmasına engel olur. Vücudun bu hormonu salgılaması hücresel onarımında önemli rol oynayarak kanser hastalığına yakalanma riskini düşürmektedir. Aydınlık ortamda ve lamba ışığında uyuyan kişilerde Melatonin salgısı azalmaktadır. Bu nedenle gece mutlaka karanlık ortamda uyunmalıdır. Bir üniversite öğrencisinin en büyük alışkanlıklarından biri olan gece sabahlayıp, gündüz uyumak ise aynı şekilde Melatonin Hormonunun salgılanmasına engel olduğu için çok zararlıdır.
Vücudumuzu en çok yıprattığımız öğrencilik yıllarımız. Çoğumuz 10 maddeyi eksiksiz biçimde yapıyoruz ve geceleri sabahlayarak ise Melatonin Hormonunun salgılanmasına engel oluyoruz. Bugünden itibaren dikkat edilebilecek maddelere dikkat edip; azaltmak ve hayatımızdan çıkartmak sağlıklı bir yaşam için önemli bir başlangıç olacaktır.