Gelişen teknolojiyle birlikte
hayatımıza girmeye başlayan “online market”
kavramı özellikle son yıllarda yaşadığımız pandemi süreci gibi geleneksel
marketlere ulaşmanın zorlaştığı dönemlerde iyice rağbet görmeye başladı.
Mektubun yerini telgrafa,
telgrafın yerini e-postaya bıraktığı gibi günümüzde de geleneksel market kavramı, yavaş yavaş “dijital market” olarak yeniden şekillenmeye
başladı.
Geçmişte
birçok örneği bulunan bu değişimlerin eski alışkanlıkları zamanla ortadan
kaldırması mümkündür. Buna somut bir örnek olarak; eskiden yaygın olan mahalle
bakkallarının yerini büyük marketlerin alması gösterilebilir.
Nüfusun günümüze oranla düşük
olduğu dönemlerde mahalle yaşamının temsili olan bakkallar, talep edilen
hizmeti karşılıyorlardı. Fakat gerek nüfus artışı gerek teknolojinin gelişmesi
gerekse toplum yapısında yaşanan değişiklikler bu küçük dükkanların yerini daha
gelişmiş ve çok daha fazla ürün yelpazesine sahip büyük marketlerin almasına
sebep oldu.
Aynı değişimin son yıllarda daha
da yaygınlaşan online market hizmetleri ile
yaşanabileceğini tahmin edebiliriz.
Peki bu değişim
tüm market algımızı tamamen değiştirecek
güçte olabilir mi?
Hayatımızdaki Değişiklikler
İnsan hayatı yüzyıllardır olduğu
gibi her geçen yıl yeni gelişmelerle değişmekte ve yenilenmektedir. Bilim ve
teknoloji alanında yaşanan gelişimler insanın gündelik hayatındaki
alışkanlıklarını bile değiştirecek tesire sahiptirler.
Değişimi yalnızca bilgisayarın
icadı, internetin kullanımının yaygınlaşması gibi somut değişimler olarak
görmek doğru değildir. Zamanın ilerlemesiyle artan nüfus, sürekli olarak başka
kültürlerle etkileşim içinde olmasından dolayı değişen kültürel ögeler, eğitim
gibi insanların eskiye göre daha gelişmiş olmasını sağlayan gelişmeler ve
bununla doğru orantılı olarak değişen toplum yapısı, günlük alışkanlıklarımızı
etkileyen faktörlerdendir.
Doğrudan
insanla etkileşimde olan hizmet sektörü, değişimlere en hızlı yanıt vermesi
beklenen sektörlerin başında gelir. Hizmet sektöründe yaşanan değişimlerin
temel sebebi ise şüphesiz tüketici alışkanlıklarında yaşanan değişimlerdir.
Tüketici Alışkanlıklarının Değişmesi
Hizmeti veren üreticiler,
dünyadaki gelişmeleri takip eder ve ayak uydurmaya çalışır. Aynı zamanda
tüketiciler de değişimlerle birlikte yeni istek ve ihtiyaçlara yönelme
eğilimindedirler.
İnternet kullanımının bu denli
yaygın olduğu günümüzde tüketicilerin öncelikleri de değişmeye başlamıştır.
Tüketiciye sunduğu kolaylık ve yorulmadan istenilen nicelikte alışveriş imkanı
online alışverişin alışkanlıkları değiştirmesini sağladı.
Sektörün henüz Türkiye’de yeni gelişmeye başlamasının
oluşturduğu yüksek kar marjı yatırımcıların ilgisini çekti.
E-ticaret Bilgi Platformu’nun
istatistiklerine göre Türkiye’de e-ticaret hacmi 2020 yılının ilk altı ayında
,çok büyük bir kısmı yurt içi harcamalar olmak üzere, toplamda 91.7 milyar
liraya ulaşarak önceki yılın aynı periyoduna göre %64’lük bir artış yakaladı.
Benzer bir artış TÜBİSAD’ın “Türkiye e-Ticaret Pazar
Büyüklüğü” raporunda yer aldı. Raporda, 2018 yılı için e-ticaret hacmi 59,9
milyar lira ile %42 oranında büyüme gösterdi.
Benzer artışların her yıl
yaşanması tüketicilerin alışkanlıklarının büyük oranda değiştiğini ve değişmeye
devam edeceğini göstermektedir.
İnternet Alışverişinin Sağladığı Artılar ve Eksiler
Artılar
- Online alışveriş zaman kazandırır.
- Fiyatları karşılaştırmak daha kolaydır.
- Çok daha geniş ürün yelpazesi
- Daha fazla indirim,daha uygun fiyatlar
- Tüketici yorumlarını görme imkanı
- Daha
fazla ödeme seçeneği
Eksiler
- Ürünleri Fiziksel olarak inceleme imkanının
olmaması - Kıyafet gibi ürünlerde deneme imkanının olmaması
Kargo sürecinde oluşabilecek çeşitli
sıkıntılar. - Para iadesi almanın belirli internet sitelerinde
zor olması.
Bu gibi avantajlara sahipken
online alışveriş furyasının market alışverişlerinde
de kullanılmaya başlaması bir sürpriz değildir. Zaten gelişmekte olan eve
servis hizmetinin market alışverişinde
kullanılması yeni bir uygulama değildir.
Dijital Marketlerin Doğuşu
1990’ların sonlarında internet,
perakendeciler için büyük bir fırsat dönemiydi. Tüketiciler online olarak ürün
siparişi vermeye yeni başlamıştı ve bu yeni alışveriş yönteminin endüstride
tamamen devrim yaratacağına dair yaygın bir görüş vardı.
Online alışverişin doğumunda market alışverişi ilk odak noktalarından
biriydi. Başlarda internet alışverişi özellikle perakende alışveriş yapanlar
için kazançlı bir sistemdi. Alışveriş yapmaktan hoşlanmayanlar ve alışverişe
fazla zaman harcamak istemeyenler için de büyük kolaylıklar sağlıyordu.
Online alışverişe ilk geçenler
genellikle gıda veya süpermarketler değillerdi. Ancak birçok teknoloji şirketi,
sektörün internet çağıyla beraber online bir sisteme doğru kayabileceğini
öngörmüştü.
HomeGrocer.com, ilk online
süpermarket sitelerinden biriydi. 1997’de Washington’da başlayan internet
sitesi devasa bir depo ve bir minibüs filosu da dahil olmak üzere işi
desteklemek için gereken altyapıyı oluşturmasına izin verecek yatırımı hızla
elde etti.
İnternet sitesinin büyümesi
etkileyiciydi. 2000’in ortalarında satışlar günde 1 milyon doların üzerine
çıktı. Bu büyüme, birçok farklı eyalet için de diğer pazarlara genişleme için
daha fazla yatırımı ateşledi.
İlerleyen yıllarda Amazon gibi e-ticaret devlerinin bu alanda
büyük yatırımlar yapması online market sektörünü
popülerleştirdi.
Sosyal yaşamı etkisine alan
gelişmeler de bu tür sektörlerde pozitif veya negatif etkiye sebep olabilir.
Örneğin son yıllarda tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 virüsü özellikle online market sektörünü etkilemiştir.
Pandeminin Online Alışverişe Etkisi
Covid-19 salgını yapılan
anketlere göre insanların alışveriş alışkanlığını tamamen değiştirdi.
“COVID-19 ve E-ticaret”
başlıklı anket, salgının tüketicilerin online alışverişi kullanma şeklini nasıl
değiştirdiğini inceledi. Anket, Brezilya, Çin, Almanya, İtalya, Kore
Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Güney Afrika, İsviçre ve Türkiye’yi kapsıyordu.
Anketin bize gösterdiğine
göre,ankete katılanların yarısından fazlası artık çok daha sık online alışveriş
yapıyor. İnternetin aktif kullanımı sadece bununla da sınırlı değil. Ankete
göre insanlar haberler ve sağlıkla ilgili bilgiler için de internete daha çok
güveniyor.
Anket,online alışverişe en büyük
geçişin gelişmekte olan ekonomilerde olduğunu gösteriyor. UNCTAD Genel
Sekreteri Mukhisa Kituyi “Şu anda yaptığımız değişikliklerin dünya ekonomisi
toparlanmaya başladığında kalıcı etkileri olacak” dedi.
Mukhisa Kituyu aynı zamanda
küresel olarak çevrimiçi alışverişin hızlanmasının, dünya iyileşmeye geçerken
dijitalleşmenin sunduğu fırsatları tüm ülkelerin yakalamasının aciliyetinin
altını çizdiğini söyledi.
COVID-19 sırasında online
alışverişteki artışlar ülkeler arasında farklılık gösteriyor; en güçlü artış
Çin ve Türkiye’de. En zayıfı ise daha fazla insanın e-ticaretle uğraştığı
İsviçre ve Almanya’da.
Anket, yüksek öğrenim görmüş
kadınların online alışverişlerini diğerlerinden daha fazla artırdığını ortaya
koydu. Anket, 25 ila 44 yaş arasındakilerde, daha gençlere kıyasla daha büyük bir
artış olduğunu gösteriyor. Örnek olarak Brezilya’da artış, altorta kesimde ve
kadınlar arasında en yüksek seviyedeydi.
Pandeminin Online Marketlere Etkisi
Aynı zamanda online marketler de pandemi döneminden iyi
yönde etkilenen sektörler arasına girdi. Özellikle dünya çapında 2019 ve 2020
verileri arasında yaşanan büyük fark bu artışı destekliyor.
eMarketer.com sitesi Eylül
2020’de Amerika’daki dijital marketlerin büyümeyle ilgili araştırmasını yayınladı.
Araştırmaya göre 2020 yılında pandeminin etkisiyle dijital market kullanıcı sayısı %41.9’luk artış yaşadı. Yine aynı
araştırmada bu sayının düşük seviyelerde de olsa artmaya devam edeceği
öngörüldü.
Benzer bir artış Türkiye
pazarında da yaşandı. Ülkemizde henüz popüler olmaya başlan online marketler
pandemi döneminde çok yüksek talep gördü.
Türkiye Ticaret Bakanlığı e
ticaret pazarında en çok artış gösteren sektörler arasında bir karşılaştırma
yaptı. 2020 yılında 2019 yılına oranla %434 gibi devasa bir artışla market sektörü öne çıktı.
Bu denli büyük bir sıçrama
görülmesiyle e-ticaret devlerinin de online
market sektörüne olan ilgisi arttı. 2019 yılında Migros ve Yemeksepeti gibi
şirketlerin online market hizmetleri açmış
olmaları buna örnek gösterilebilir.
Pazardaki açığı iyi analiz eden
şirketler teker teker kendi sanal marketlerini kurmaya başladılar. Yüksek
talep oranı ve kar marjıyla Trendyol gibi alan dışı şirketleri bile yatırıma
teşvik etti.
Bu alandaki ilk yatırımları yapan
Migros Sanal Market uygulamasıyla aslında
yıllardır hizmet vermekteydi.
Sanal Marketlerin
Öncüsü; Migros Sanal Market
Migros, Türkiye’de dijital
marketlere “Migros Sanal Market” ile
öncülük etmişti. Bünyesinde bulunan hemen hemen tüm ürünleri online olarak
sipariş edilebilen bir sistem kuruldu.
Dünyadaki gelişmelere hızlı ayak
uydurmasıyla bilinen Migros bu alanda da ilklerden biriydi.
“Migros Hemen” ile 7/24 çalışan
daha hızlı siparişleri getiren bir alt marka oluşturuldu. Özellikle pandemi
dönemindeki yükselen talebi geniş ürün yelpazesi ve stoklarıyla karşılayarak
büyük kar elde etti.
Migros Hemen şu an için sadece İstanbul, Ankara ve İzmir’de
hizmet veriyor.
Uygulamanın yakın zamanda tüm şehirlerde hizmet vermesi bekleniyor.
Migros Sanal Market’in E-ticaret Sektörüne Atılması
1997 yılında Türkiye üzerinde sanal marketçilik
kavramının oluşumuna kapı aralayarak ismini duyuran Migros Sanal Market
günümüzde sektörün en eski ve en güçlü oyuncusu olmaktadır. Migros bu yolda
online alışveriş kavramını bizlerle buluşturan köklü bir firmadır diyebiliriz.
Migros’un kredibilite oranı ve
lojistik kökeninin de etkisi ile e-ticaret sektörüne bu denli erken bir giriş
gerçekleştirmesi, Migros Sanal Market üzerinde olumlu etki yaratmıştır. Örneğin
pazar ile beraber gelişme şansı elde ederek, bu süre zarfında know-how şansı
sunmuştur. Kurulduğu günden itibaren
mağazada sunduğu tüm ürünleri 7/24 hizmet anlayışı ve aynı fiyat skalası ile
müşterilerine ulaştırmıştır.
Migros vizyonunda yer alan yenilikçilik
özelliği ile barkodla alışveriş yöntemi olarak bilinen ‘’Mobil Market’’
aplikasyonunu da bizlere sunmuştur. Dijital alışveriş kataloğu konusunda da ilk olan Migros Sanal Market devamında birçok aplikasyona ev sahipliği
yapmıştır. Bunlara örnek olarak Jet Kasa, Money Club ve elektronik etiketten
bahsedebiliriz.
Peki
herkesin merak ettiği kanguru sembolü nedir ve nasıl ortaya çıkmıştır? Kanguru
sembolü Migros için bir marka maskotudur. Marka maskotları ise eskimeyen ve
marka kimliğine herhangi bir olumsuz etki yansıtmayan temsilciler olarak
bilinir. Migros’un tercih ettiği kanguru maskotu ise Kangurum adının basit bir
şekilde kulağa alışmasını ve unutulmamasını sağlamıştır. Aynı zamanda kanguru
maskotunun önünde yer alan cep ise alışveriş tanımı ile bir ilişki yaratmıştır.
Böylece hem alışverişe olan ilgi artmış hem de akıl kalıcılık oranı artış
göstermiştir
Getir
2015 yılında BiTaksi gibi
uygulamaların da mimarı olan Nazım Salur tarafından kurulmuştur. Aktif olarak
10 ilde 100den fazla deposuyla faaliyet gösteren Getir bu alanda bir diğer
öncüdür. Market gibi temel ihtiyaçları
karşılayan bir hizmetin online ve 7/24 olması kolaylığını Türkiye pazarına
sunmuştur. Getir, yabancı yatırımcılardan aldığı yüksek yatırımlarla da
sektörde adından bahsettirmiştir.
Şirket 2021 yılının başında
Londra’da da faaliyete başladı. Bu bağlamda Getir, gelecek planlarında
uluslararası bir şirket olmayı hedefliyor.
Bu tür şirketlerin yanı sıra Morhipo, Trendyol, Hepsiburada gibi farklı alanlardan şirketler de yatırımlarına başladı. Bunun sebebi; artan talep ve bu talebe karşı yeterince hizmet sunulamaması, zaten e-ticaret alanında kendilerini kanıtlamış güven kazanmış şirketlerin online market alanına yönelmek istemeleri, Dijital Market alanındaki artışı anlamlı bir şekilde destekliyor.
Bu yatırımların yurt dışındaki
öncülerinden biri de yıllardır başarılı bir şekilde hizmet veren Amazon
sitesidir.
Amazon Nasıl Her Şeyi
Değiştirdi?
Amazon, online satış yapan ilk
kitapçı değildi, ancak “Dünyanın en büyüğü” olmak istiyordu. İlk
başlatıldığında, her sipariş verildiğinde şirketin Seattle genel merkezinde bir
zil çalıyordu. Haftalar içinde, zil o kadar sık çalıyordu ki, çalışanlar onu
kapatmak zorunda kaldı.
Bugün Amazon, Apple ve
Microsoft’un ardından, yaklaşık 1,7 trilyon ABD doları piyasa değeriyle, bir
düzine kadar ülkenin gayri safi yurt içi hasılasından daha büyük olan üçüncü en
değerli ABD şirketidir.
Amazon Niye Bu kadar
Başarılı?
Amazon’un başarılı
olmasının temel dört sebebi vardır.
- Çok
fazla seçenek - Düşük
fiyatlar - Hızlı
teslimat - Alanının
dışındaki yatırımlarda öncü olması
Amazon Prime
Son zamanlarda Amazon ülkemizde
adını özellikle Amazon Prime ile bahsettiriyor. Sadece 8 liraya abone
olabildiğiniz bu üyelikle beraber kargo bedava oluyor ve teslimat ertesi gün
tüketicilerin eline ulaşıyor.
Prime’ın bir diğer özelliği de ürün iade edileceği zaman herhangi bir sıkıntı olmaması. Bununla birlikte Amazon ürün iadelerinde ürünün geri gönderilmesini de şart koşmuyor.
Amazon Dash
Amazon Dash, küçük bir paket
boyutu büyüklüğünde olan küçük bir kablosuz cihazdır. Günlük hayatta sürekli
olarak kullanılan ürünlerin düzenli olarak sipariş edilmesini teşvik etmek
amaçlanmıştır. Düğmeye bastığınızda cihaz, Amazon’dan önceden belirlemiş
olduğunuz ürünleri anında adresinize sipariş eder.
AmazonDash2015
Birçok insan aygıtın arkasındaki
yapışkan şeritle düğmelerini mutfaklarına, buzdolaplarına yapıştırarak bu
değişim hareketine ortak oldular.
Yalnızca birkaç yıl kullanımda
kalmasına rağmen Amazon’un Dash hamlesi online
market sektöründe bir öncü olmuştur. Sonrasında Alexa gibi yapay zekalı
asistanların gelişmesiyle de Dash ürününe gerek kalmadığı açıklaması yapıldı.
Sürekli ürün aboneliği gibi
özelliklerle de fiziksel bir tuşa gerek kalmadan benzer hizmetler başlamış
oldu.
Amazon Dash, bize insanların
alışveriş alışkanlıklarının nasıl bir değişime uğrayabileceğini açıkça
göstermiştir. Ardından 2017 yılında faaliyete geçirdiği Amazon Fresh ile de
yakın bir gelecekte, online marketin nasıl geleneksel marketin yerine
geçebileceğine dair somut bir örnek teşkil etmiştir.
Amazon Fresh
Amazon; fiziksel mağazaların
müşteriler açısından alışveriş konusunda ana bir öğe olacağından bahsederek bu
konuda cesur bir girişim olan Amazon Fresh süpermarketini kurdu. Amazon Fresh;
Seattle/Washington konumunda kurulmuştur. Amerikan e-ticaret firması olan
Amazon’a ait 2007’de hayata geçmiş online market alışverişi
gerçekleştirebileceğiniz bir seçenektir. Ana kuruluş yeri Seattle
olmasına karşın şu anda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki birçok büyük şehre ve
dünyada yer alan popüler şehirlere de ulaşım sağlamıştır. Müşteriler çoğunlukla
et, tavuk ve deniz ürünleri, atıştırmalıklar, temizlik ya da bireysel
ihtiyaçları için Amazon Fresh’i tercih etmektedirler. Amazon’un bu adımı oldukça farklı markaları elde etmek ve sektörde lider
konuma gelmeyi istediğini göstermektedir.
Daha çok Amazon Prime üyelerine hitap eden bir
hizmet diyebiliriz. Peki nasıl çalışıyor bu hizmet? Amazon Fresh; Amazon Taze
ve Tam Gıda Pazarı teslimatları sadece Prime üyeler aracılığıyla tercih
edilmektedir. Prime üye olan ya da olmayan kullanıcılar ise Amazon’un web
sitesi üzerinden davet için kaydolabilir. Müşteriler başlangıç olarak Amazon
Prime hesabında oturum açarak, alışveriş yapmak için Fresh uygulamasına
girmektedir. Ardından alışverişlerinin plastik torbalarda gelmesini isteyip
istemediğine karar vererek teslimatı ayarlamaktadırlar. Gözetimsiz teslimat tercih eden müşteriler
için tote çantalar ısı kontrolü eşliğinde kapılarına bırakılmaktadır.
Kısacası Amazon Fresh’i tercih eden müşteriler Amazon Taze ve Tam Gıda
Pazarı alışverişlerinde iki saatlik bir zaman diliminde ücretsiz market
teslimatıyla karşı karşıya kalırlar. Son olarak Amazon Fresh’in kaliteli bir
müşteri hizmeti ve Amazon temelli para yardımına devam edildiği surette, uzun
vakitler boyunca var olması tahmin edilmektedir.
Covid-19 süreciyle bir sıçrama yakalayan online marketlerin gelecekte sıçramalarla olmasa da yükselerek devam edeceğini ve geleneksel market alışkanlıklarını bugün olduğundan çok daha farklı bir seviyede değiştireceğini ön görmek hiç de zor değildir.