Çok kısa süre öncesine kadar standart bir öğrenci hayatı yaşayıp; ev, okul ve kafe arasında süregelen bir hayatım olduğunu düşüyordum. Bir anda yurt dışına gitmeyi orada farklı heyecanlar, farklı duygular, farklı maceralar yaşamayı planlamıştım ve nitekim 2017 yazı Work and Travel programıyla Ohio eyaletinde bulundum.
Neden Ohio?
Aslına bakarsanız daha önce değil Amerika’ya gitmek yurt dışına bile çıkmamış biri durduk yere ben Ohio’ya gitmek istiyorum diyemez. Çünkü Amerika’yı sadece New York’tan Las Vegas’tan ibaret olduğunu zanneder. Eğer siz de benim gibi farklılıktan hoşlanıyorsanız çoğu insanın adını bile duymadığı yerlere gitmekten hoşlanırsınız.
Ohio deyince akla ünlü basketbol maçları gelir ki; gitmeden önce bende aynı şeyleri düşünüp karar vermiştim. Her taraf aşırı bir şekilde yeşilliklerle örtülü bir yerleşim yeri. Kaldığım şehir Mason küçük ama çevresinde çok gelişmiş şehirler bulunuyor. Cincinati, Dayton, Kenwood vb.
Polislerle İlk Karşılaşma 🙂
Amerika’ya ayak bastıktan 1 hafta sonra elinde kelepçelerle polis arabasına bindiğinizi düşünebiliyor musunuz? 🙂
Bir gün Work and Travel veya başka bir program ile Amerika’ya giderseniz sakın ama sakın pasaportunuzu yanınızdan ayırmayın.
Sadece gezmek etrafı keşfetmek için yürüyorduk. Sanırım yollar çok benzer olduğundan otobanda yürüdüğümüzün farkına varmamıştık. Arabadaki insanların tuhaf bir şekilde bakmasını yabancı olmamıza bağlamıştık ki polis sireni duyana kadar. Filmlerde olduğu gibi Ford Mustang arabasıyla bir polis memuru yanımıza geldi ve kovboy şapkasını takarak burada ne yaptığımızı sordu. Tarzanca bir şekilde anlatmaya çalışırken pasaportu sorunca başımdan sular döküldü; çünkü unutmuştum. Elimi kelepçeleyip üzerimi aramaya başladı.
Neyse ki korktuğum şey başıma gelmedi arabaya bindirip kaldığımız yere gitmeye başladık. Bu arada ben ilk defa Ford Mustang’a binmiştim. İlk seferin böyle olmasını istemezdim ama güzel bir tecrübeydi.
Ohio’nun Mason şehrinde kalırken yakın şehirlerin birinde festival düzenlendiğini duymuştuk. Hemen plan yapmadan yola çıktık. 4 Tayland’lı, 1 Amerikan ve 1 Türk. Ölüm ekibiydik biz 🙂
Festival alanında lunaparklarda bulunan eğlence aletlerini yanında Amerikan filmlerinde gördüğüm büyük pikap arabalarının savaştığı alan ve mükemmel bir çiftlik bulunuyordu. İlk olarak oraya özgü hot-dog denedim. Herkesin denemesini tavsiye ederim. Aklınıza içli köfte gelse de çok farklı bir tadı var. Sonrasında araba savaşlarını izlerken buldum kendimi. Her tarafa araba parçaları uçuyor insanlar bu olaya bayılırcasına destek verip bağırıyordu. Ve en sevdiğim noktaya geldik.
Çiftlikte birçok hayvan vardı. Atlar, koyunlar, keçiler ama en ilginç tarafı domuzlardı. Çünkü Türkiye’de hiç daha önce böylesi bir şey görmemiştim.
Neden yurt dışına çıkmalısınız?
Hala yurt dışına çıkıp bir çılgınlık yapmadıysanız hayatınızda çok şey kaçırmışsınız demektir. Kaçak olarak gökdelene çıkmaktan; kelepçelenip polis arabasına bindirmeye kadar, çiftlikte domuzları beslemekten, su parkında köpeklerle bir gün geçirmeye kadar daha birçok ilginç ve farklı macera sizleri bekleyecek 🙂