Maddelerle Yeni Nesil Görgü Kuralları

Closeup portrait loud, obnoxious rude woman, talking loudly on cell phone, girl next to her pissed off closes ears having headache Isolated white background. Negative emotion facial expression feeling

Japonlar, kartvizitlerini verirlerken karşılarındaki kişiye önem verdiklerini ifade etmek için törensel bir davranış içine girerler. Japonya’da kartviziti tek elle uzatmak büyük görgüsüzlüktür.

Toplumsal ilişkileri düzenleyen görgü kuralları Batı’da ilk olarak Fransız sarayında, Kral XIV. Louis döneminde ortaya çıktı. 1789 Devrimi öncesinde saraya yeni gelenlere görgü kurallarını anlatan  “etiquette” isimli bir kitapçık verilirdi.

Doğuda ise görgü kurallarının tarihi çok daha eskilere, İÖ 2400 yıllarına,  Mısır kralı Ptah-Hotep dönemine uzanır.

resim-içEn ilkel kabilelerden en büyük imparatorluklara kadar her toplumun kendi nezaket ve görgü kuralları vardır. Her toplum, insan ilişkilerini düzenleyen kuralları bir nesilden diğerine sessizce aktararak gelenekler oluşturmuştur.

Bir arada yaşamanın yolunu ve yordamını düzenleyen görgü kuralları her kültürde farklılık gösterir; temelde o toplumun hayata bakışını yansıtır ve toplumsal değişime paralel olarak yeni biçimler alır.

Son yıllarda teknoloji o kadar hızlı gelişti ki hayatımıza giren cep telefonu ve bilgisayarların değiştirdiği davranışlarımızın hangisinin nezaket kuralları içinde hangisinin dışında olduğunu bile fark edemedik.

Bence artık yeni dönemin görgü kurallarını tartışma zamanı geldi.

Geçen yazımda bu kuralları birlikte yazma çağrısı yapmıştım, bu çağrıya sizlerden çok olumlu yorumlar aldım. Anlıyorum ki çoğumuz içinde yaşadığımız dönemdeki görgüsüzlükten rahatsızlık duymaktayız.

Sizlerden gelen yorumlarla oluşturduğum kuralları aşağıda sıralıyorum:

  1. Bir toplantı sırasında bilgisayarda kendi işlerini yapmak görgüsüzlüktür.
  2. Bir toplantıda , sinema ya da konser gibi bir ortamda cep telefonunu sessize almamak görgüsüzlüktür.
  3. Bir toplantıda cep telefonuyla zorunlu bir mesaj yazılabilir ya da beş on saniyeyi geçmeyecek bir görüşme yapılabilir; ama bunu tekrarlamak görgüsüzlüktür.
  4. Bir toplantıda , arkadaş ve aile buluşmasında cep telefonuyla “oynamak” görgüsüzlüktür.
  5. Toplantıyı yönetenlerin toplantıyı gereğinden fazla uzatmaları, toplantıya katılanların zamanını boşa harcamak demektir; görgüsüzlüktür.
  6. Toplantı ve randevulara gecikmek görgüsüzlüktür.
  7. Randevu almış birisini kabul ettikten sonra onu bekletip başka işlerle ilgilenmek görgüsüzlüktür.
  8. Toplantıya katılıp konuşulanları dinlememek görgüsüzlüktür.
  9. Bir yöneticinin toplantıyı ya da bir iş görüşmesini ast-üst ilişkisi çerçevesine sokup insanları sindirmesi, korku salması görgüsüzlüktür.
  10. E postalarda baştan savma ve laubali bir dil kullanmak görgüsüzlüktür.
  11. Toplantıyı başka bir iş nedeniyle bölmek, insanları bekletmek görgüsüzlüktür.
  12. Bir toplantıyı, son anda, çok zorunlu bir sebep olmaksızın iptal etmek görgüsüzlüktür.
  13. Önceden iptal olmuş toplantıları katılımcılara zamanında bildirmemek görgüsüzlüktür.
  14. Toplantıda gruptan koparak yanındakiyle konuşmak, fısıldaşmak görgüsüzlüktür.

 

Stuff Hipsters Hate isimli blogun yazarları Brenna Ehrlich ve Andrea Bartz’ın da çağımızın nezaket ve görgü kurallarıyla ilgili ilginç saptamaları var. Ehrlich ve Bartz nezaket kurallarının sanal dünyada da geçerli olduğunu düşünüyorlar. Bizim listemize onların katkılarını da eklemek istedim.

 

  1. Ayaküstü tanıştırıldığınız birisine, ertesi sabah bir sosyal paylaşım sitesinde “arkadaşlık teklif etmek” görgüsüzlüktür.
  2. Fotoğraf albümlerinizdeki kişileri kendilerine sormadan yayınlamak ya da isimlendirmek görgüsüzlüktür.
  3. Twitter’da arkadaşlarınızla sohbet etmek görgüsüzlüktür.
  4. Resmi ilişki içinde olduğunuz insanlarla sanal alemde gereksiz bir samimiyet içine girmek görgüsüzlüktür.
  5. Arkadaşlarınıza kendi blogunuzu, grubunuzu, internet sitenizi mutlaka beğenmeleri için ısrar etmek görgüsüzlüktür.
  6. Sosyal paylaşım sitelerini, içinizi boşaltmak ya da mahrem dünyanızı paylaşmak için kullanmak görgüsüzlüktür.
  7. Arkadaşınıza kişisel bir not iletmek için Facebook duvarını kullanmak görgüsüzlüktür.
  8. Yakın olmadığınız bir arkadaşınızın doğum gününde onun Facebook duvarına laubali mesajlar yazmak görgüsüzlüktür.
  9. Takma bir adın arkasına gizlenip Twitter’da, Facebook’ta, Friendfeed’de kavga etmek, şiddet kusmak görgüsüzlüktür.
  10. Toplu mail gönderirken kişilerin mail adreslerini gizlememek görgüsüzlüktür.
  11. Toplumsal bir tartışma yaratmak amacı taşımayan e-postalarda sadece göndereni yanıtlamak yerine toplu cevap vermek görgüsüzlüktür.
  12. Sizi arayan kişilere ya da e-posta yollayanlara cevap vermemek görgüsüzlüktür.
  13. “Bu e postayı hemen on kişiye gönderirsen dileğin gerçekleşecek, göndermezsen lanetleneceksin.” kıvamında e-postalar yollamak görgüsüzlüktür.
  14. Sosyal paylaşım sitelerinde ünlülerin adını kullanarak hesap açmak görgüsüzlüktür.
  15. Savunduğu politik görüşü destekleyen bir e posta alınca bunun doğru olup olmadığını hiç araştırmadan ilgili ilgisiz herkese göndermek görgüsüzlüktür.
  16. Gelen her e-postayı oluşturduğunuz bir arkadaş listesine, hiçbir filtre kullanmadan iletmek, bu davranışı da sosyalleşme zannetmek görgüsüzlüktür.

İyi ve kalıcı ilişkiler kurmanın hem özel hem iş hayatımızdaki mutluluk ve başarımızın ön koşulu olduğunu düşünüyorum. Yüz yüze ilişkilerimizde de sanal ortamdaki ilişkilerimizde de “düşünceli” davranmanın “empati kurmanın” son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Görgülü olmanın sadece biçimsel değil, öze ilişkin bir konu olduğunu düşünüyorum.

resim-iççGörgülü olmak sadece hangi kıyafetin nerede giyileceği ya da hangi yemekle  hangi şarabın içileceğiyle sınırlı değil. Karşımızdakilere düşünceli, saygılı ve nazik davranmak bir yaşam biçimidir. Görgülü olmak hayatın her alanında, selamlaşmadan özür dilemeye, teşekkür etmekten fikir tartışması yapmaya kadar her ayrıntıya nezaket ve estetik katmaktır.

İlişkilerimize estetik bir derinlik katmak insana verdiğimiz değerin bir yansımasıdır. Bu çağın görgü kuralların eskiye kıyasla daha içten, daha samimi ve resmiyetten uzak bir gerçekçilik içinde olması gerektiğini düşünüyorum.

Yukarıdaki liste elbette sadece bir önermedir. Maddeleri yukarıdakilerle sınırlı olmadığı gibi bu liste değişmez de değildir. Bazılar çıkabilir, yenileri eklenebilir. Ancak şunu biliyorum ki bu kuralları bizden başka yazacak kimse yok.

Yeni çağın öncüleri bizleriz, bizden sonrakiler bizim sahipleneceğimiz adetlere göre yaşayacaklar.

PAYLAŞ
Paris Nanterre Üniversitesi’nde ekonomi okudu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde Gülten Kazgan’ın asistanı oldu. Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi’nde ekonomi master’ı yaptı. Kendi danışmanlık şirketinde (Fikirhane) Türkiye’nin bazı büyük markalarına pazarlama, iletişim ve marka konularında akıl ortaklığı yapmaktadır.