İngiltere’deki öğrenci devamsızlığı yetkilileri korkutur düzeye geldi. Öğrencilerde görülen devamsızlık, pandemi öncesindeki seviyelerin neredeyse iki katına gelmiş durumda. Ülkedeki 140.000 öğrencide derslerinin yarısından fazlasına girmeyerek devamsızlık problemi yaşadığı görülüyor. Devamsızlık konusu öğrencilerin müfredata uygun yetişememesinin yanı sıra okul dışında da uygunsuz şeylere maruz kalmaları hatta tehlikeli hayatlara meyletmeleriyle de sonuçlanabilir.
Geleneksel olarak, devamsızlıkla mücadeleye yönelik tedbirler ebeveynleri suçlamaya ve para cezası vermeye odaklanıyor, okullardaki temel sorunların çözümüne ise sınırlı önem veriliyor. Bununla birlikte, hükümetin devamlılığı artırmak için son zamanlardaki çabaları, özel ihtiyaçlar için yetersiz destek, mental sağlık sorunları ve engellilik de dahil olmak üzere öğrenci katılımını etkileyen daha geniş faktörlerin kabul edildiğini göstermektedir.
Devamsızlığı etkili bir şekilde ele almak için eğitim, sağlıklı çocuk gelişimiyle daha uyumlu hale getirilmeli, çocukların ilgilerini desteklemeli ve refah için ilişkilere öncelik verilmelidir. Okulların, sınav sonuçlarına ve lig tablolarına dar bir odaklanmadan uzaklaşarak öğrencilere öğrenimlerinde daha fazla katılım ve seçenek sunması gerekiyor. Sadece sınavları geçmek için değil, öğrenimin kendisi için öğrenmeyi teşvik eden daha geniş bir müfredat, öğrencilerin yeniden derse katılmasına yardımcı olabilir.
Ayrıca okullar öğrenci davranışlarını yönetme konusunda olumlu yaklaşımlar benimsemeli, kaygı ve ilgisizliğe katkıda bulunabilecek cezai önlemlerden uzaklaşmalıdır. Bunun yerine okullar, öğrencilerin kendilerini değerli ve dahil edilmiş hissedecekleri güvenli ve sıcak bir ortam yaratmaya öncelik vermelidir. Öğrencilerin güçlü yönlerini ve ilerlemelerini tanımak ve kutlamak onların güvenini ve motivasyonunu artırabilir.
Ayrıca serbest oyun, sanat, müzik, drama ve dans gibi aktiviteler yoluyla olumlu duyguları ve zihinsel sağlığı teşvik etmek de önemlidir. Ne yazık ki bu deneyimler devlet okullarında çok verimli gerçekleştirilemiyor. Öğretmenlerin yüksek özerkliğe sahip olduğu ve refah konusuna güçlü bir şekilde odaklanılan Estonya gibi başarılı eğitim sistemlerine bakmak, Birleşik Krallık’ın eğitim sistemini iyileştirmek için değerli bilgiler sağlayabilir.
Kaynak:UCL
