En son 2018 yılında yapıldı çünkü sürekli
yapılan bir değerlendirme değil. 3 yılda bir yapılıyor.
PISA olarak kısaltılan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı adında
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü tarafından 1997’de geliştirilen uygulama
uluslararası çapta 15 yaşındaki öğrencilerin başarısını ölçüyor.
Her ülkede belirlenen ulusal merkezler tarafından bu ölçüm gerçekleştirilmektedir. Öğrenciler, Bilgisayar Tabanlı Değerlendirme uygulamasının ardından anket uygulamasına giriyorlar. Ülkemiz de OECD üyesi olarak, eğitim düzeyinin yükseltilmesi amacıyla bu araştırmaya katılmakta.
Geçmiş yıllarda durum şöyle idi;
* 2003 yılında 41 ülke arasında; fende 33,
matematikte 35, okuduğunu anlamada 35’inci sırada.
* 2006 yılında 57 ülke arasında; fende 43, matematikte
43, okuduğunu anlamada 37’inci sırada.
* 2009 yılında 65 ülke arasında; fende 43, matematikte
43, okuduğunu anlamada 41’inci sırada.
* 2012 yılında 65 ülke arasında; fende 43, matematikte
44, okuduğunu anlamada 41’inci sırada.
* 2015 yılında 72 ülke arasında; fende 52, matematikte
49, okuduğunu anlamada 50’inci sırada.
2018 yılında
Türkiye’de 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 73’ünü temsil eden 186 farklı
okuldan 6 Bin 890 öğrenci teste girdi.
Her ne kadar
2015 sonuçlarına göre Türkiye’deki öğrencilerin puanları artsa da, PISA 2018
sonuçlarına göre Türkiye “okuma, matematik ve fen bilimi” alanlarının
tamamında OECD ortalamasının altında kaldı. Türkiye, PISA testine katılan 37 OECD ülkesi arasında; Slovakya,
Yunanistan, Şili, Meksika, Kolombiya ve İspanya’yı geçerek 31. sırada yer aldı.
“Okuma ile bir metni sesli ya da sessiz okumak kast edilmiyor; PISA kapsamında okumanın metinlerde yer alan bilgileri eleştirel bir biçimde değerlendirmek, yazarın ana fikrini irdeleyebilmek gibi daha geniş bir anlamı bulunuyor.”