Kadıköye geldiğimizde hepimizin belki de buluşma noktası bu heykeldir. Arkadaşlarımıza, ailemize bir adres tarif ederken bu heykeli baz alarak tarif ederiz. Peki ya hiç tarihini merak ettiniz mi?
Bu heykel yaklaşık 150 yaşında ve Kadıköy’ün sembolü haline gelmiş. Bu heykel ne yağmurlarr, ne karlar, ne güzel günler, ne tarihi anlara şahitlik etmiş.
Heykel, Fransız gücünü Almanlara kanıtlamak için, 1864’de Paris’te heykeltraş İzidor Bonhevr tarafından yapılmıştır. Almanlar Fransız’ları yenince boğa heykeli 1871’de Almanya’ya getirilmiştir.
Alman Kralı II. Wilhelm’in İstanbul’u ziyareti sırasında II. Abdülhamit’e hediye edilmiştir. Daha sonra ise, bu heykel Yıldız Sarayı’nın bahçesine konulmuştur çünkü o yıllarda heykeller şimdiden farksız olarak dekor maksadı ile kullanılmaktaydı.
Yıldız Sarayı’ndan sonra, Bilezikçi Çiftliği, Gazi Ahmet Muhtar Paşa Köşkü ve Mermer Köşk’e getirilmiştir.
Zaman içinde yine yer değiştirir, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nın önüne konan Boğa, daha sonra Taksim Gezi Parkı’nda sergilenmiştir.
1987’de bugünkü yeri olan Kadıköy Altıyol’a taşınmıştır.
Kimi rivayete göre o bu yolculuğunu yaparken, İstanbul kalabalık ve beton haline dönüşmüştür. Yeşil alanların yok edilmesi, sorunların daha da artmasının bu heykel farkındadır. Sonunda Altıyol’daki, birkaç çiçeğin ekildiği ve bir tutam otun yeşerdiği çemberin içine hapsedilir. Öfkeli duruşuyla da, duyarlı insanların betonlaşmaya karşı olan tavırlarını ifade etmektedir.
Diğer bir söyleme göre ise, bu heykel Türk-Alman ittifakının bir sembolü olarak yerini korumaktadır. Çünkü 1. Dünya Savaşı esnasında, gerek sosyopolitik konum, gerekse siyasi sebepler Almanya ve Türkiye’yi bir olmaya itmiştir. Heykelin Almanlar tarafından ilişkileri geliştirmek amacı ile Osmanlı’ya hediye edilmesinden de bu heykelin bir de siyasi anlamı olduğuna ulaşabiliriz.