Girişimcilik Ne Değildir?

Son dönemlerde çok
yaygınlaşan “girişimcilik” birçok farklı ülkede ve coğrafyada uzun zamandır
araştırılıyor ve üzerinde konuşularak ne olduğu tam olarak kavranmaya
çalışılıyor. Aslında bazı kavramların tam bir açılımı veya tanımı olmadığı gibi
girişimciliği de bir veya birkaç cümle ile ifade etmek tanımlamak veya
açıklamak çok zor. Sanırım tam da bu nedenden ötürü neredeyse yıllardır
girişimcilik ile ilgili konferanslar ve toplantılarda en uzun zamanı alan
tartışma konusu “girişimciliğin ne olduğu?” dur. Bu konuyu “girişimci kimdir?”
sorusu takip ediyor. Girişimciliğin
birden çok tanımı olduğun kabul etmemek çok yanlış olur ve bu tanımların
hangisinin daha doğru veya eksiksiz olduğunu söylemek çok zor. Ama maalesef
girişimciliğe ilgisi olan insanlar yeni fikirleri tartışmak ve bu konularda
araştırma yapmak yerine girişimciliğin ne olduğunu tartışmak için çok fazla
zaman ayırıyorlar. Bu durumda doğrudan girişimcileri ve girişimci adaylarının
verimliliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Girişimcilik ekosistemine merak
duyan insanlar bu konuyla ilgili toplantılarda girişimciliğin ne olduğu sorusu
ile karşılaşınca doğrudan bir zaman kaybı yaşamaktadırlar bu soruya ayrılan
zamanı bu konuda tecrübeli insanların deneyimlerin dinlemek ve onlardan ders
çıkarmak için ayırmak yerine kısır bir konuda hiçbir kesin sonuca ulaşılmayacak
ve mutlak bir faydası olmayan konu hakkında konuşarak saatler harcanmaktadır.
Burada bana göre yanlış olan konu girişimciliğin anlaşılmaya çalışılması ve
üzerine konuşulması değildir aksine girişimciliğin daha iyi anlaşılması için ne
kadar soru sorulursa o kadar iyidir. Fakat mevzu sadece belirli ve kesin bir
tanıma ihtiyaç duyulması ve bütün hareketleri bu tanım çerçevesinde yapmaya
çalışmak zaten başlı başına girişimcilik ruhuna zıt olduğundan bu tartışmalar
aynı kelimeler ve cümleler etrafında döndüğü sürece bu tartışmaların faydalı olması
beklenemez. Ben bu yazımda süregelenin aksine girişimciliğin ne olduğundan
ziyade ne olmadığını ve girişimcilikle alakalı nispeten daha az değinilen
konuları ifade etmeye çalışacağım. Girişimin ne olduğunu ise birçok farklı kaynaktan
okuyabilirsiniz.

Gündemdeki olayların çok konuşulması medyanın, televizyonun ve gençlerin trendleri takip etmesi gayet normaldir fakat bu konuşmaların dinleyiciler tarafında bir karşılık bulması ve dinleyicilere yeni bir ufuk yeni bir bakış açış kazandırması beklemekte çok doğaldır. Zaten yeni konular yeni bakış açıları, konuşarak ve tartışarak gelişir ama bu konuşmaların kısır bir döngüye girmemesi beklenir özellikle de konu girişimcilik ise.  Fakat bazen bu konuşmaların çoğu sadece konuşmuş olmak için yapılıyor yani mevzu girişimcilik değil girişimcilik hakkında konuşmuş olmak oluyor bazen. Bunun sebebi de kanıksanan yanlış algıdır o da şudur ki; girişimcilik ile alakalı bir organizasyon düzenleyince veya bir konuşma yapınca bu bireylerin kendilerini girişimcilik ekosisteminde bir yer sahibi olarak görmeleridir. Bu bireyleri girişimcilik sektöründen ziyade “girişimcilik hakkında konuşma sektörü”nde olduğunu söyleyebiliriz. Herhangi bir fikri geliştirmemiş herhangi bir fikir için belli bir finansal kaynağı yönetmemiş, herhangi bir girişim veya start-up içinde yer almamış, bu konuda hiçbir eğitimi olmayan hatta ve hatta doğru düzgün bir şekilde bu konuyu araştırmamış insanların girişimcilik hakkında organizasyonlar düzenleyip konuşmalar yapabiliyorlar. Bu konuşmaları birkaç İngilizce kelime söyleyerek yapabiliyorlar ama bu tarz konuşmaları dinleyen kişiler bu birkaç havalı sözcüğü duymaktan daha fazlasına ihtiyaç duyarlar. Dinleyiciler geçecekleri yollarda ki olası zorlukları, bu zorluklarla başa çıkma yöntemlerini dinlemek ve öğrenmek isterler ama bu maalesef her zaman mümkün olmaz.

Dünya ekonomisinin gelişmesi, değişmesi ve 2000’li yılların başından beri belirli aralıklarla, bazı bölgelerde etkisini gösterebilen finansal krizden çıkış yolu olarak girişimcilik sektörü ve yeni girişimler gösterilmektedir. Girişimcilik artışı bizim toplumumuzda maalesef yanlış bir kanı oluşturdu fakat bunun doğruluğu tartışılmalıdır. Özellikle bizim ülkemizde girişimcilik kolay yoldan para kazanma kapısı olarak düşünülüyor. Bir girişime başlamak için bir fikirden çok daha fazlasına ihtiyaç duyulduğu göz ardı ediliyor. Bu sebepledir ki yeni başlanan girişim denemelerinin %98’i başarısız sadece %2’si başarılı olabilmiş. Bu konu da göze çarpan en büyük yanlışsa bir girişim veya start-up oluşturabilmek için herhangi bir eğitime tecrübeye gerek yokmuş gibi davranılmasıdır. İnsanlar sadece bir sorun görüp bu soruna kendilerince çözüm odaklı bir fikir oluşturup kendilerini girişimci olarak adlandırabiliyorlar. Maalesef bu insanlar girişimci değildir. Girişimcilik havalı birkaç İngilizce sözcüğü cümle içinde kullanarak hava atmak değildir. Girişimcilik dizilerde gösterildiği gibi yüksek bir plazanın üst katlarında elinde kahve ile sağa sola emirler yağdırmak değildir.  Girişimcilik hiçbir çaba harcamadan kolay bulunan sermayeleri temelsiz ve plansız bir şekilde harcamak değildir. Girişimcilik, girişimcilik ile ilgili programların hepsinde boy göstermek değildir. Girişimcilik, atılım yapmak istediğiniz alanın başından sonuna bütün süreçlerini öğrenmeden o alanda iş yapmaya kalkışmak değildir. Girişimcilik kolay yoldan para kazanmanın bir yolu değildir ki bazı girişim modellerinde (sosyal girişimcilik) para kazanmak dahi beklenmeyebilir ki birçok örneği mevcuttur. Aslında girişimcilik hiç de kolay değildir.

Girişim ile start-up
kavramlarını bir üstteki paragrafta ayırdım bunun sebebi bilinenin aksine bu
iki kavram aynı anlama gelmemektedir Start-up ve girişimcilik genellikle yanlış
ilişkilendirilmektedir ve genellikle de aynı anlamda kullanılmaktadır.
Girişimcilik daha uzun vadeli olarak düşünülebilir yani bir fikri geliştirip
şirket haline getirip bunu uzun vadeli yönetmek ve planlamak girişimdir.
Start-up ise girişime kıyasla daha kısa vadeli bir planlamadır. Günümüzde birçok
start-up örneği olduğu gibi birçok girişimcilik örneği de mevcut. Ancak bu iki
kavram arasında bazı temel farklar bulunuyor. İlk olarak probleme bakış
açılarında ki farklılıktan söz edebiliriz. Çoğu girişim, çözüm üretilmiş bir
problem üzerinden ilerler start-up ise çözüm aranmamış problemlere ya da çözüm
bulunamamışlar üzerinden ilerler ve bunların yanı sıra çözümü olan bir sorunu
daha etkili ve hızlı bir şekilde çözme davranışlarını da kapsar. Start-up ise
çözüm aranmamış problemlere ya da çözüm bulunamamışlar üzerinden ilerler.
Bunların yanı sıra çözümü olan bir sorunu daha etkili ve hızlı bir şekilde
çözme davranışlarını da kapsar.

Girişimciliğin ne olmadığını söyledikten sonda sırada kimlerin girişimci olmadığından bahsetmek gerekiyor sanırım. Her yapılan işi bir girişim olarak kabul etmediğimiz gibi kendini girişimci diyen her insanı da girişimci olarak kabul edemeyiz. Cesur olmayan, yeni ve değişik kararlar almakta zorlanan kişiler girişimci olmakta zorlanırlar. Atılacağı sektörün dinamiklerini ve inceliklerini bilmeyen biri başarılı bir girişimci olamaz. Atılacağı sektörü en ince detaylarıyla araştırmalı ve öğrenmelidir, sürecin en başından malı veya hizmeti müşteriye ulaşıncaya kadar bütün evrelere hakim olamazsa başarılı bir girişimci olamaz. Girişimciliğin bir fikirle başlayabileceğini fakat iyi yönetilmezse girişim olmayacağını söylemiştik burada da iyi iş fikri üretme konusunda başarısız olan insanlar girişimci olamaz. Girişimcilikte birçok belirsiz durumlarla ve olaylarla karşılaşılabilir bu sebeple girişimler için ileri görüşlü olmak çok önemlidir. İleri görüşlü olmayan insanlar başarılı bir girişimci olamaz. Girişimlerde belirli ve kısa zaman aralıklarında birden çok konuyu idare etmeniz ve yönetmeniz gerekebilir bu yüzden yönetimsel ve liderlik becerileri gelişmemiş insanların başarılı bir girişimci olması beklenmez. Bir girişimde bulunmanın kolay olmadığını çok çalışmak gerektiği aşikardır işte bu sebeple çalışkan olmayan insanlar iyi bir girişimci de olamaz. Ve son olarak girişimcilik uzun bir serüvendir ve bu serüvenin her anı farklı zorluklar ve engellerle karşılaşılabilir, kendinden emin olmayan, kararlı olmayan zorluklarda geri çekilen vazgeçen insanlar başarılı bir girişimci olamaz.

Tüm bunları asla karamsar
bir hava oluşturmak için yazmadım fakat bu sektöre ilgi duyan insanların
sürekli toz pembe duyumlar almasını yanlış buluyorum. Her sektörde olduğu gibi
girişimcilik sektöründe de olumlu ve olumsuz taraflar vardır. Tüm bu
sebeplerden ötürü bir girişimde bulunmayı veya bir start-up modeli geliştirmeyi
düşünen ve planlayan insanlar beklentilerini en baştan doğru bir şekilde
belirlemelidir, gerekiyorsa tüm süreci baştan gözden geçirmelidir.

Başarılar …

PAYLAŞ
İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme 2. sınıf öğrencisiyim.Yazdığım yazılarla ilgi duyduğum farklı alanları araştırma ve bunları ifade etme yeteneğimi geliştirmeye çalışıyorum.Yazdığım yazıların kişisel ve kariyer gelişimimde önemli bir etkisi olabileceğini düşünüyorum.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here