Dünyamız ‘uygulamalar’ dünyası olma yolunda hızla ilerlemekte, bunu App Store ve Google Play’de ki uygulama sayılarının 2 milyona dayanmasıyla açıklayabiliriz. Bir uygulama için en önemli hususları uygulamanın ne kadar insana ulaştığı, kullanıcı miktarı, bilinilirliği ve tabi ki getirisi olarak sıralayabiliriz.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 26 ilde, 15-29 yaş aralığında değişiklik gösteren katılımcılar ile gerçekleştirdiği anket sonucunda ortalama her 3 kişiden biri günlük 3 saatten fazlasını sosyal medya hesaplarında geçiriyor.
Peki günlük bu kadar zaman harcadığımız sosyal medya hesaplarımızın sahipleri kimler?
Mark Elliot Zuckerberg 1984 Amerika doğumlu ve Facebook’un kurucusu. 2016 yılı Nisan ayı itibariyle kişisel serveti 48.2 milyar Amerikan dolarıdır. Fakat Zuckerberg sadece kurucusu olduğu Facebook ile karşımıza çıkmıyor. Instagram ve Twitter uygulamalarının da Facebook gibi milyonlara ulaşmasının ardından Facebook kullanıcılarının azaldığını, gençlerin Facebook kullanma oranının düştüğünü, anne ve babalarımızın daha çok kullandığı bir platform haline geldiğini gördük.
Zuckerberg Facebook’un değer kaybetmesinden korkmuş olacak ki , Instagram uygulamasını 1 milyar dolara satın aldı. Instagram kurulalı daha 18 ay olmuşken 30 milyon kullanıcıya ulaşmıştı ve Zuckerberg 7 çalışana sahip Instagram’ı bünyesine kattı. Ardından WhatsApp’ın rekor bir satış fiyatı ile Facebook’a satıldığı duyuruldu. 19 milyar dolarlık bir satış sözleşmesiydi bu.
Zuckerberg milyarlarını satın almak için harcamak yerine, yeni bir uygulama üretmeyi neden tercih etmiyor?
Gördüğümüz kadarı ile Zuckerberg üretmek yerine milyonlarca kullanıcıya ulaşmış olan uygulamalara bizim servet diye nitelendireceğimiz miktarlar ödeyerek servetine servet katmaya niyetli. Bu satın alma olaylarını tabiri caizse biraz ‘hazıra konma’ olarak değerlendiriyorum. Üne ulaşmış, milyonlarca kişinin çok memnun olarak kullandığı uygulamayı görüp ben de böyle bir uygulama piyasaya sürebilir miyim veya çok daha farklı bir konseptte çıkabilirim daha fazla kullanıcıya hitap edebilirim düşüncelerinin yerine parayı verir satın alırım düşüncesi mevcut. Yeni bir fikir,ürün,servis,uygulama yok başka kişilerin fikrini,ürününü,servisini,uygulamasını satın alma var. 50 milyar dolara dayanan bir servet ve Facebook’u üretecek ve bu başarıya ulaştıracak bir beyne sahip olmakta hazıra konmanın,kolaya kaçmanın önüne geçemiyor.

Zuckerberg ‘in hazıra konmaları bunla kalsa iyi. Satın almaları yanında güncellemeleri de hazıra konma değil de ne!
Facebook ve Instagram’a son dönemde gelen güncellemelere bakacak olursak ‘ilk olarak bu uygulamalarda karşımıza çıktı ‘ diyebileceğimiz bir gelişme gözükmemekte.
- Instagram hikaye (story) kısmını formatına ekledi, anlık fotoğraf ve hikayeleri paylaşabiliyoruz ve 24 saat içerisinde silinmekte ve hikayenizi şekillendirebilmektesiniz. Bu özellikler zaten Amerika ve Kanada’da günlük 60 milyon kullanıcısı bulunan Snapchat uygulaması ile kullanımımıza uzun zaman önceden servis edilmişti. Instagram gün geçmek bilmiyor ki Snapchat’leşmekten kurtulabilsin !
- Facebook’taki son güncellemeler içerisinde en önemlisi canlı yayın özelliği olarak karşımıza çıktı. Facebook bu güncelleme ile Periscope uygulamasını taklit etmekten kaçamadı.
- Facebook Messenger’ı Facebook’tan ayrı bir uygulama haline getirip uygulamayı indirme mecburiyeti ile karşı karşıya kaldık ve bunu geliştirip veya yeni bir mesajlaşma portalı oluşturup pazara sunmak ve rakipleri ile karşı karşıya gelmek yerine WhatsApp’ı satın aldı.
Zuckerberg uygulamalarını başka uygulamaların güncellemeleri ile geliştirmeye devam ederken film sektörüne de sıçradı. Şöyle ki Iron Man filminde Tony Stark’ın yapay zekası olarak karşımıza çıkan Jarvis’i ilk defa karşımıza çıkarırmışçasına, yeni buluşu olarak gerçeğe dönüştüreceğinin haberlerini vermekte. Günümüzde ‘fikirlerin’ ne kadar öneme sahip olduğunu göz önüne alacak olursak Zuckerberg Jarvis için telif hakkı ödemesine hazırlanmış olmalı. Tabiki ödeyeceği telif hakkı Jarvis’in kazandıracağının yanında ‘devede kuş misali’ olacaktır.
Dijital çağda yeni bir şeyler üretmek Zuckerberg’e bile zor geliyor olacak ki Facebook dışında kurucusu olduğu bir uygulama şuan mevcut değil. Sadece uygulama bazında değil fikir olarak da bir ürün görememekteyiz. Fikir üretmek yerine hazır olan fikirleri satın almayı tercih ettiğini veya yok olmamak için zorunda kaldığını görüyoruz ve görmeye de devam edeceğiz.
Nasrettin Hoca’yı yad ederek yazımı noktalıyorum..






























Herşeyin bu kadar çabuk tüketildiği dünyada bu uygulamalar da yerini elbet yenilerine bırakıcak. Bakalım o zaman da parayı veren düdüğü çalabilecek mi 🙂
Her yeniyi satın almaya kalkarsalar devam edebilir, uygulamasını satmayacak insanların uygulama yapmasını diliyorum😉😉
Buna katılıyorum😅
I hope so 🙂
Teşekkürler Deniz 😊
😊😊
Baya yakından takip ettiğim bir konu olmasına rağmen farklı bir bakış açısından okumak gayet keyifliydi 🙂
O zaman düşüncelerini merak ettim, bir gün konuşalım 😃