“Bir
araya gelmek başlangıçtır, bir arada durabilmek ilerlemedir, birlikte çalışmak
başarıdır.” der Henry Ford. Ford, başarının
temeline birlikte çalışmayı koymuştur. Peki, birlikte çalışmak, beraber hareket
etmek, bir hedefe odaklanan bir grup olmak yani ekip olmanın ne demek olduğunu
biliyor muyuz? Yoksa birden fazla kişinin bir araya geldiği her gruba ekip mi
diyoruz? Eğer bu hataya düşüyorsak, her çalışma grubuna ekip diyorsak Henry Ford’un
birlikte çalışmak başarıdır dediğini anlamış değilizdir.
Ben de
bu yazımda ekip olmanın ne demek olduğunu, ne gibi özelliklerinin olduğunu,
ekip olmanın sıradan bir çalışma grubundan nasıl ayrıldığını anlatmaya
çalışacağım. Haydi başlayalım…
İsterseniz
gelin öncelikle günlük hayatta gerçek anlamından ve potansiyelinden bir haber
olunup, gelişi güzel bir şekilde kullanılan ekip kavramının ne olduğunu kısa ve
anlaşılır şekilde tanımlayalım.
Ekip;
şekillenmesine içerisindeki ortak bir amacı olan insanlarının yardımcı olduğu,
bu ortak amaçtan hareketle belirli performans hedefleri koyan, bu hedeflere
ulaşabilmek için birbirini tamamlayan becerilerin bir arada olduğu, işin nasıl
yapılacağına dair güçlü bir katılım gösterilen, hem bireysel hem de ortak
yükümlük ile hareket eden dinamik bir insan birlikteliğidir. Bu tanımdan hareketle ekip olmanın
özelliklerini madde madde değerlendirerek devam edelim.
- Paylaşılan
Liderlik Rolleri
Ekip
olmayı başarabilmiş grupların en belirgin özelliklerinden biri, grup içerisinde
paylaşılan liderlik anlayışının bulunmasıdır. Ekip olmayı başaramamış gruplarda
bu durum tam tersi şekildedir. Güçlü ve herkesin ona odaklandığı tek bir lider
bulunur. Paylaşılan liderlik anlayışı her geçen gün kaçınılmaz bir gereklilik
haline gelmektedir. Bilginin ve yetkinliklerin giderek genişlediği bu
zamanlarda, ekiplerde tek bir liderin tüm bilgi ve yeteneklere hakim olması söz
konusu değildir. Bundan dolayı başarılı liderler ekiplerinde paylaşılan
liderlik anlayışını kullanarak, ekibi içerisindeki insanların bilgi ve
yetkinliklerine göre sorumluluk alması gerektiğini hissettirerek o yetkinliğin
lideri konumuna getirir. Günümüzde büyük
ve başarılı şirketlere baktığımızda yönetim ekiplerinden en küçük ekiplere
kadar paylaşılan liderlik anlayışı uygulandığını gözlemleyebiliriz.
- Bireysel
ve Ortak Yükümlülükler
Ekip
olmayı başaramamış çalışma gruplarına dikkatli bir şekilde baktığımızda grupta
ortak bir yükümlülüğün olmadığını, herkesin kendi bireysel yükümlülüklerinin bulunduğunu
gözlemleyebiliriz. Fakat ekip olmayı başarmış bir çalışma grubunda bu durum
daha farklıdır. Elbette ekip içerisinde de her kişinin bireysel yükümlülükleri
bulunmaktadır. Bu yükümlülük o kişiye ekibinin ortak yükümlüğünden kendisine
düşen paydır ve bu pay o kişinin yetkinlik ve bilgi sahibi olduğu alandır. Tüm
bireysel yükümlülükler günün sonunda ekibin ortak yükümlülüğünün yerine
getirilmesi için bulunur. Fakat ekip olamamış bir grupta ise kişisel
yükümlülükler ve bireysel performanslar söz konusudur. Buradan hareketle ekip
olmayı başaramamış bir gruptaki toplam performans grubun içindeki kişilerin
bireysel performanslarının toplamına eşittir. Fakat ekipte ise durum daha
farklıdır. Ekip içerisindeki bireysel performansların toplamı ekibin toplam performansından
daha küçüktür. Bir başka şekilde ifade edersek; bir ekip onu oluşturan
parçaların toplamından daha fazladır.
- Ortak
Amaç/Hedef
Bir
ekibin özü ortak bağlılıktır. Bu ortak
bağlılık oluştuğu zaman kollektif performansın çok daha fazla olduğunu
söyleyebiliriz. Bir ekibin özünü oluşturan ortak bağlılığı ise o ekibin
inandığı ortak bir amaçtır. Ekibin tüm üyelerinin inandığı bu ortak amaç tüm
ekibin odaklandığı ve ulaşmak için gerek bireysel gerek ortak yükümlülüklerini
yeri getirdiği ortak motivasyon kaynağıdır. Amaç kimi zaman ekip tarafından
belirlenebildiği gibi, bir işletme üzerinden düşünürsek üst yönetiminizden ve
direktörden ekibe verilen bir hedef de olabilir. Amacın dışardan belirlenmiş
olması ise ekibin ruhunu bozmaz fakat ekip ortak bir karar ile bu hedefin çok
daha üzerine çıkabilmeyi hedefleyebilir. Fakat aynı zamanda belirlenen hedefin
rasyonellikten uzak olduğunu fark edip ekip olarak durumu raporlayıp rasyonel
hedefi belirleyip ortaya da koyabilir.
- Kollektif
İş Ürünleri
Yukarıda
bahsettiğimiz gibi ekip olmaya başarabilmiş grupların ortak bir amaç ve
hedefleri vardır. Bu ortak amaca ulaşılabilmesi için bireysel ve ortak
yükümlülükler yerine getirilir. Tüm bunların yapılmasının hem sebebi hem de
sonucu ise günün sonunda ortaya çıkan kollektif iş ürünleridir. Kollektif iş
ürünleri, ekip içerisinde her bireyin kendi yetkinlik ve bilgi sahibi olduğu
alan ile alakalı katkı sağladığı, fakat sonucunda ortak bir yükümlülüğün
karşılığı olarak meydana gelmiş bir sonuçtur. Ekibin performansının
değerlendirilmesi ve ölçülmesi ise ortaya çıkan bu ürün üzerinden
gerçekleşmektedir. Fakat ekip olmayı başaramamış gruplarda ise bu durum tam
tersidir. Bu gruplarda kollektif bir ürün ortaya koyulamaz ve ortak bir
performans değerlendirmesinden bahsedemeyiz.
- Özgür
Düşünme, Tartışma ve Sorun Çözme
Ekip
olmayı başarmış gruplara baktığımız zaman meydana gelen kollektif iş, ürünün ötesinde
birçok özgür düşüncenin sunulması ve bu düşüncelerin açık bir şekilde
tartışılması sonucu meydana gelmiştir. Aynı zamanda bu kollektif iş ürününün
veya başka bir ifade ile ortak amaç meydana gelene kadar ise yaşanmış olan
sorunların yine özgür düşüncelerini açık bir tartışma gerçekleştirmesi ile çözüme
kavuşturulmuştur. Bundan dolayı bir ekibin ortak bir amaca ulaşabilmesi için
ekip içerisindeki herkesin kendi düşüncelerini özgür bir şekilde ifade
edebileceği bir ortamın oluşturulması ve bu düşüncelerin açık ve profesyonel
bir şekilde tartışılması ve verilen karar ile yaşanılan sorunun çözümü kavuşturulması
gerekir. Aksi taktirde grup içerisindeki kişiler düşüncelerini özgür bir
şekilde ifade edemezlerse veya ifade ettikleri zaman açık ve adil bir tartışma
ortamı oluşmazsa sorunun çözümünün imkanı yoktur. Yani ortak bir amaç yerine
getirilemeyecek ve uzaktan ekip olarak dursanız da ekip olduğunuzdan
bahsedemeyeceğiz.
Henry
Ford’un sözü ile başlayın ekip olmanın ne demek olduğunu anlatmaya çalıştım. Ekip
gibi görünen grupların aslında ekip olmadığını ekip olabilmenin gerekli
şartları olduğu ve her bir araya gelmiş insan topluluğuna ekip denilmemesi
gerektiğini anlatmaya başladım. Henry Ford ile başladığımı yazımı Helen Keller’in
sözü ile nokta koymak istiyorum. “Yalnız çok az şey yapabiliriz; birlikte çok
şey.”