Borsa Neden Yükseliyor? Bir Rallinin Röntgeni

Borsalar bir döngü içerisinde hareket ederler. Bazen yukarı bazen aşağı ve bazen ise yatay bir seyir izlerler. Bu üç durumun ne kadar süreceği ise belirsizdir. Bazen çok kısa sürebileceği gibi bazen de yıllara yayılan bir hareket izlenir. 7 haftadır yükselişin olduğu Borsa İstanbul ise bu döngülerden birini yaşıyor. BİST 100 endeksi sadece ağustos ayında yüzde 22,33 yükselerek rekor kırdı. Yıllardır ‘gitmiyor’ denilen bankalar TL bazlı rekor yükselişlere imza atıyor ve karlılıklarını 10 yılın zirvesine taşıyordu. Bu yazı da 7 haftalık rallinin izini sürüyor.*

DÜNYA KONJONKTÜRÜNÜN DURUMU

Covid-19 ile birlikte dünya artık daha farklı bir yer. Salgının üzerinden henüz 2 yıl geçmişken bile birçok olay yaşadık: Savaş, kriz, yüksek enflasyon…

24 Şubat 2022 tarihinde Rusya, Ukrayna’ya askeri harekat başlattığını duyurdu. Birçok ülke Rusya’nın bu kararına sert tepki gösterdi. Başta ABD olmak üzere birçok Batı Avrupa ülkesi Rusya’ya yaptırım kararı aldığını duyurdu.

Savaş ve yaptırımlara ek olarak enerji fiyatlarında rekor seviyelerin görülmesi, yüksek enflasyonla boğuşan [1] Avrupa ekonomisi için de başka bir zorluk oluşturuyor [2].

Ağustosta yüzde 9,1 ile rekor seviyede enflasyonun bulunduğu Euro Bölgesi’nde, Avrupa Merkez Bankası (ECB), 21 Temmuz’da bankanın 11 yıl aradan sonra ilk faiz artırımını gerçekleştirdiğini ve faizi 50 baz puan artırdığını açıklamıştı. Bankanın eylül ayında yapacağı toplantıda 75 baz puan faiz artırımı yapabileceği konuşuluyor.

ABD tarafında ise enflasyon temmuz ayında yüzde 9,1 olan zirve seviyesinden gerileyerek yüzde 8,5 olmuştu. Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed), mart ayında başlayan faiz artırımları 27 Temmuz itibarıyla yüzde 2,5 seviyesine ulaşmış durumda [3]. 26 Ağustos’ta Jackson Hole toplantısında konuşan Fed Başkanı Jerome Powell, faiz artışlarının ekonomi için ‘acı verici’ olabileceği uyarısını yapmıştı. Powell yüksek faiz, yavaşlayan büyüme ve ılımlı istihdamın enflasyonu düşüreceğini ancak hane halkının biraz zorluk çekeceğini söyleyerek “Bu da enflasyonu düşürmenin acı maliyeti. Ancak fiyat istikrarını sağlayamamak daha acı verici olur” demişti.

Özetle ABD ve Avrupa ekonomisi 2022’de zor günler yaşamaya devam ediyor. Yüksek enflasyon, hayat pahalılığı, insanların yakasına yapışmış durumda. Son günlerde artan grevler, maaşların yükseltilmesi talebi ise bunlara verilen tepkilerden bazıları.

Enflasyonla mücadelede para politikasının tek çözüm olduğunu düşünen ortodoks iktisadın karşısında birçok heteredoks iktisatçı önemli uyarı ve öngörülerde bulunuyor. Özellikle faizin bu kadar konuşulduğu bir dönemde arz yönlü enflasyonla mücadelede faizin ne kadar etkili olduğu ise bir başka tartışma konusu. ABD’de enflasyonun aşağı yönlü seyrinin devam edip etmeyeceğini önümüzdeki zaman gösterecek. Ama yukarıda da belirttiği gibi Powell, bunun acı verici olacağını söylüyor. Tabii burada acı çekecek olanlar işsizlik ve yoksullukla ‘terbiye’ edilecek milyonlardan başkası değil. Bu yüzden ‘başka alternatif yok’ mitinden ziyade başka yerlere bakmakta fayda var. Bu da başka bir yazının konusu olsun.

Tablo 1: Ülkeler/Bölge ve enflasyon verileri

                                                                                                 Kaynak: Investing.com

TÜRKİYE EKONOMİSİ

Dünya konjonktürünün yanı sıra Türkiye ekonomisi kendi başına ayrı olarak ele alınması gereken bir konu.

Öncelikle şu faiz meselesinden başlayalım: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz ve enflasyon arasında kurduğu ilişki faizden enflasyona doğru. Yani Erdoğan için faiz sebep enflasyon ise neticedir. Bu doğrultuda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) kararlarına biraz yakından bakalım.

Ağustos 2021’de yüzde 19 seviyesinde olan politika faizi eylül ayından itibaren düşürülmeye başlandı ve Aralık 2021’de yüzde 14 seviyesine kadar geriledi. Yeni yıl ile birlikte dünyadaki gelişmeler ve Türkiye ekonomisinin kendi iç koşulları içerisinde faiz yüzde 14’te sabit kaldı. Ta ki Ağustos 2022’ye kadar. TCMB’nin 18 Ağustos tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından çıkan karar 100 baz puan indirim ile faizin yüzde 13’e indirilmesi yönündeydi.

TCMB buna gerekçe olarak şunu ileri sürüyordu: “Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir.”

2022 yılının vatandaşlar için en zor tarafı yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı oldu. Bu öyle bir hal aldıki asgari ücret temmuz ayında bir daha yükseltilerek 5500 TL’ye çıkarıldı.

Geçtiğimizin yılın ağustos ayında enflasyon yüzde 19,25 düzeyindeyken, aralık ayında başlayan sert yükselişle beraber 2022’nin Ağustos ayında yüzde 80,21’e dayanmış durumda. Dünya genelinde yüksek enflasyon rakamları içerisinde Türkiye kendine has konumunu elde etmiş vaziyette.

Son olarak büyüme rakamlarına ve dövize dikkat çekmek istiyorum. Türkiye 2022’nin ilk çeyreğinde yüzde 7,3 ve ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdü. Ancak benim burada asıl vurgulamak istediğim yer: Emeğin büyümeden aldığı pay. Öyleki 2020’nin ilk çeyreğinde yüzde 38 civarında olan işgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içerisindeki payı, 2022’nin ikinci çeyreğinde yüzde 25’lere geriledi. Türkiye büyüyor ancak emek bundan payını alamıyor [4].

Bu bahisle ilgili son olarak aşağıdaki grafiği de K sütununa dikkat çekerek yorumsuz bırakıyorum.

Tablo 2: GSYH, iktisadi faaliyet kollarına göre büyüme hızları

                                                                                                                 Kaynak: TÜİK

Hepimizin artık her sabah acaba bugün ne kadar olmuş diye baktığımız döviz kurlarında ise: Dolar 8,30 liralarda işlem görürken, 2021 Aralık ayında 18,40’lara dayanmış ve hükümetin KKM kararı sonrası sert düşüş yaşamıştı. 10 liralara kadar gerileyen dolar, aradan geçen bu süre içerisinde 18,20 liraya ulaşmış durumda. Euro ise 10 lira civarından 21 liralara kadar tırmanırken, dolar gibi sert düşmüştü. Euro/TL şu sıralar 18 seviyelerinde işlem görüyor.

Türkiye ekonomisin durumu işte bu halde. Şirketlere ve borsaya geçmeden önce bu ön bilgilerin hafızamızda olmasının yararlı olacağını düşünüyorum.

ŞİRKET VE BANKA BİLANÇOLARI

Borsadaki rallinin önemli nedenlerinden biri de açıklanan bilançolar oldu elbette. Bankaların net karları rekor kırarken, özellikle BİST 30 hisseleri arasında bulunan şirketlerin bilançolarında da karlar önemli artış gösterdi. Tablo 3’de gösterilen şirketlerden birçoğu enflasyonun üzerinde kar açıklamış olarak gözükmektedir. Bu şirketlerin Borsa İstanbul’daki ağırlıkları da düşünülürse, yükselişte önemli bir pay aldıkları farkedilecektir. Özellikle Tüpraş, Sasa, Hektaş ve Koç Holding rekor karlılıklara imza atmış durumdalar.

Tablo 3: Bankalar hariç BİST 30 şirketlerinin dönem net karları ve değişim oranları

Ziraat Yatırım’ın derlediği verilere göre, 429 şirketin ikinci çeyrek kârı 192 milyar liraya yükseldi. Geçen yılın aynı döneminde bu karlar 48.9 milyar liraydı. Bir yıllık artış yüzde 293 düzeyinde [5].

Tablo 4: Sektörlere göre karlılıklar

Şimdi bir de bankaların açıkladığı bilançolardaki net karlara bakalım [6]. Burada özellikle Halkbank, Ziraat Katılım, Şekerbank, Emlak Katılım ve Albaraka başta olmak üzere birçok banka rekor düzeyde kar açıklamış durumda.

Tablo 5: Bankaların açıkladığı karlar

Bu rakamların ardından, borsada bankaların rallide bu kadar öne çıkması şaşırtıcı olmasa gerek. Buna ek olarak bankacılık ile ilgili önemli bir veriye daha dikkat çekeceğim. Her ay BDDK tarafından açıklanan bankacılık sektörü verilerinden düzenlediğim şu grafiğe bakalım.

Tablo 6: Bankacılık sektörü dönem net karı

                                                                                                                Kaynak: BDDK

Yazının ilerleyen kısımlarda da değineceğim gibi 2011-2021 yılları arasındaki sektör net karları ve bankacılık hisseleri arasındaki ilişki önem arz ediyor. Aynı zamanda 2021’den 2022’ye olan seyir de. Yukarıdaki grafikten de görüleceği gibi 2011-2021 yılları arasında 10-40 milyar lira civarında seyreden net karlar, Haziran 2022’de 169,16 milyar liraya ulaşmış durumda. Haziran 2020’de 30,73 milyar olan net kar, Haziran 2021’de 33,79 milyar iken, Haziran 2022’de geçen yılın aynı ayına göre 5 kattan fazla artarak 169,16 milyara ulaşmış durumda. Verilerde bir standart olması açısından temmuz ayını hesaba katmadığım bu yazıda, temmuz için açıklanan net karlar 200 milyarı aşmış durumda. Net karın yanı sıra sektördeki krediler ve öz kaynak toplamları da yükselişini sürdürüyor.

Yukarıda göstermiş olduğum veriler önemli. Çünkü şirket ve banka karlılıklarındaki bu yüksek seyir, şirketlerin hisselerine de yansımış gözüküyor. Özellikle 2022 ikinci çeyrek bilançolarının ardından.

BORSA İSTANBUL’DAKİ RALLİ

Bu yazı özelinde belirtmem gereken en önemli şey, yazının bir yatırım tavsiyesi niteliğinde ve niyetinde olmadığıdır. Öyleyse devam edelim.

Küresel ölçekte büyüme rakamlarının düşeceği endişesi, ABD-Avrupa ile Rusya arasındaki gerilim, enerji krizi, merkez bankalarının sıkılaştırıcı politikaları ve jeopolitik riskler derken birçok ülkenin borsası tedirginlik içerisinde.

Çoğu borsa için kılavuz niteliğinde olan S&P 500 grafiğine bakalım.

Grafik 1: S&P 500 (Aylık)**

2008 Krizi’nden bugüne olan seyri gösteren yukarıdaki grafikte, 2020 Mart ayında Covid-19 ile beraber sert satışların yaşandığı görülüyor. Fed’in pandemi ile mücadelede faizi düşürmesi ve parasal genişlemeye başlamasıyla beraber S&P 500’de güçlü bir yükseliş başlıyor [7]. 2020 Mart ayında yaklaşık 2200 puana inen endeks Ocak 2022’de 4818,62 ile tarihi zirvesini görüyor. Ancak seyir yılbaşından itibaren değişiyor. S&P 500 endeksi yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti.

Kafamızı yurtiçine çevirdiğimizde ise manzara hem aynı hem farklı.

Grafik 2: BİST 100 endeksi (Aylık ₺)

BİST 100 endeksi 2020 Mart ayında dip seviyesini görmesinin ardından yükselişe geçiyor. Ancak burada dikkate değer bir nokta kendini 2020 Kasım ayında belli etmeye başlıyor. BİST 100 endeksi yaklaşık olarak 2011 yılından bu yana belli bir trend içerisinde hareket etmiş. Ancak Kasım 2020’de başlayan yukarı yönlü atak Aralık ayında bu trendin üzerine çıkmasına neden olmuş. O zamanki zirve seviyesi olan 1589,47 puanı görmesinin ardından ise yatay-negatif bir seyir izlemiş, yaklaşık 10 ay boyunca.

BİST 100’de bunlar yaşanırken S&P 500 bu süreçte yukarı yönlü hareketini sürdürmüş. Ancak Kasım 2021’de ilişki tersine dönmeye başlıyor. S&P zirve seviyesine yaklaşırken, BİST 100 de o zamanki tarihi zirvesini aşmış. Yeni yıl ile beraber ABD borsalarındaki çöküş hızlanırken, Borsa İstanbul pozitif ayrışarak yukarı yönlü hareketini kuvvetlendiriyor.

2022 yılı şirketlerin rekor karlar açıkladığı, enflasyonun zirve yaptığı bir yıl olarak Türkiye ekonomisindeki yerini aldı. Borsa İstanbul’daki seyir de bundan bir hayli etkilenmişe benziyor. Örneğin 2011 yılında 500 puan olan BİST 100 endeksinin 1500 puana ulaşması, yani 3 katına çıkması, 10 yıl sürüyor. Ancak 2021 Kasım ayına yaklaşık olarak 1515 puan seviyesinde başlayan endeksin 2 katına ulaşması yalnızca 10 ayını alacak.

Abdurrahman Yıldırım’ın Habertürk’te yer alan köşesinde bu yükselişin nedenleri şunlara bağlanıyor [5]:

  • Borsa şirketlerinde kârlar tarihsel olarak rekor düzeyde yüksek. Böyle bir kârlılık artışı İstanbul Borsası’nın faaliyete geçtiği 1986 sonrasında görülmedi.
  • Pandemi sonrasının açılması, yüksek büyüme, yükselen kurlar üzerinden ihracatın artması, tarihte görülen en büyük kredi artışının en derin negatif faizlerle yapılması, 7 ay gibi çok kısa bir zamanda yaşanan büyük enflasyon sıçraması, şirket kârlarını tarihi düzeye yükselten nedenler arasında sayılabilir.
  • Son dönemde borsada yabancı alımlarının etkisiyle bir canlanma söz konusu. Yabancı yatırımcıların borsadaki payı 3 Ağustos’ta yüzde 32.71 ile tarihi dibe vurdu. 2019’dan beri devam eden yabancı çıkışları ile payları yüzde 64 düzeyinden buraya kadar indi.
  • 25 Ağustos’a gelindiğinde yabancı payı Finnet verilerine göre yüzde 35.11’e çıktı. 3 haftada yabancı payı 2.4 puan arttı. Bu düzeyde bir artış 2019 sonrası yoktu. İlk kez oluyor.
  • Bu artışın parasal tutarı ise 19 Ağustos’a kadar dönem için 724 milyon dolar. Son haftanın verisi bu perşembe açıklanacak. Rakam daha büyüyecek.

Ancak borsaya dolar bazlı olarak baktığımızda seyir biraz daha farklı.

Grafik 3: BİST 100 endeksi (Aylık $)

Dolar bazlı endeks yaklaşık 3 senedir 2008 Krizi’nin yaşandığı yıllardaki seviyesinde işlem görüyor. Bunun yanı sıra endeks, geçtiğimiz yılın mart ayında görevden alınan Naci Ağbal’ın döneminde gördüğü seviyenin bile altında. BİST 100 endeksi eğer dolar bazlı tarihi zirvesine hareket ederse (500 dolar seviyesi: Kuru 18,20 olarak hesaba kattım) TL bazında 9100 puanlara ulaşması gerek. İlerleyen aylarda bunun gerçekleşip gerçekleşmediğini izliyor olacağız. Aynı şeyleri BİST 30 hisseleri için de söyleyebiliriz [8].

Bankalar

Sıra yıllardır ‘gitmiyor’ denilen bankacılık hisselerinde. Aslında bu söylem bir bakıma doğruluk payı içeriyor. Aşağıdaki grafik durumu biraz daha açığa çıkarıyor.

Grafik 4: XBank (Aylık ₺)

Yukarıdaki grafik Borsa İstanbul Bankacılık Endeksi’ne ait. Burada neredeyse 11 yıla uzanan bir yatay bant mevcut. Bu bant içerisinde yukarı ve aşağı trendlerin yanı sıra yatay seyir de hakim olmuş: 2011’den 2022’ye kadar. Ancak o ‘gitmiyor’ denilen bankalar 2022 yılı ile beraber bu yatay bantı aşarak 2000 puanın da üzerine çıkıyor.

11 yıllık süreçte kabaca 1000-2000 puan aralığında hareket eden bankacılık endeksinin 2’ye katlanması yalnızca 2,5 ay sürdü (henüz eylül ayı sona ermedi bile). Burada dikkatleri yeniden Tablo 6’ya çekmek istiyorum. 1 sene içerisinde bankacılık sektörünün dönem net karını 5 katından fazla artırması buradaki en önemli etken olarak önümüze çıkıyor.

Tablo 7: Dört bankanın net karlarının seyri (2011-2022)

                                                                                                         Kaynak: İş Yatırım

Tablo 7’de iki özel ve iki kamu bankası olmak dört bankanın yıllara göre elde ettikleri karlar bulunmakta. 2021 Haziran’dan 2022 Haziran’a olan süreçte karlardaki kırılım dikkat çekici. Özellikle dava sürecinin devam ettiği Halkbank’ın kar oranındaki artış yüzde 3640 ile rekor kırmış durumda.

Bankalar gerçekten ucuz mu sorusu daha önce de sorulmuştu [9]. Aradan epeyi bir vakit geçti, öyleyse şimdi bir kez daha soralım:

Grafik 5: XBank (Aylık $)

Yukarıdaki grafik bankacılık endeksinin dolar bazlı ne durumda olduğunu gayet açık bir şekilde gösteriyor. Bankalar 2008 Krizi’nde gördüğü seviyenin bile altında! 1998’den 2022’ye bankacılık endeksi en düşük (yaklaşık) 65, en yüksek 1200 dolar seviyelerini görmüş. Ağustos ve eylüldeki yükselişi saymazsak endeks 1997-99 yıllarındaki seyriyle aynı, 2001-03’ten ise biraz yukarıda işlem görüyordu.

Endeksin TL bazlı getirisi son 2,5 ayda yüzde 100’ü geçerken, yılbaşından bu yana olan değer kazancı ise yüzde 164’e varmış durumda.

Son olarak eğer bankacılık endeksi tarihi zirvesine ulaşırsa (1200 dolar: 18,20 lira hesabıyla) 21 bin 840 puan kendini gösteriyor olacak.

KAYNAKÇA

*Analizler 2 Eylül Cuma günkü kapanışa göre yapılmıştır. Grafiklere son erişim ise 6 Eylül’de sağlanmıştır.

**Grafikler Foreks Trader’dan alınmıştır.

[1] İlhan Döğüş – Market Power and Inflation (Ayrıca bkz: https://twitter.com/ilhandogus/status/1554795307711569921?s=20&t=28Sz00byTWgHvhCIP3rhwg)

[2] Enerji krizinin Avrupa ekonomisine etkileri için bkz: Aura Sabadus – War in Ukraine, gas crisis (ICIS, 2022) ve IMF – Natural Gas in Europe: The Potential Impact of Disruptions to Supply (2022): @unsacados aracılığıyla (twitter)

[3] https://www.kariyerimdergisi.com/resesyon-ihtimal-olmaktan-cikti/

[4] Bununla ilgili bir tartışma ve hesap için bkz: https://twitter.com/meeeeenekseee/status/1566494393946836994?t=HoH6fwp14JMGLXhnFgVGGw&s=19

[5] https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/3516274-borsada-sirketlerden-rekor-kr

[6] https://bankadunyasi.com/bankalarin-30-haziran-2021-2022-yili-ilk-yari-kar-rakamlarinin-karsilastirilmasi/

[7] https://gorus21.com/borsalar-neden-sisiyor-beyaz-yakalilarin-tekelci-finans-dunyasi/

[8] https://www.kariyerimdergisi.com/borsa-gercekten-ucuz-mu/

[9] https://www.kariyerimdergisi.com/banka-hisseleri-ucuz-mu/

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here