Yenilenebilir enerjiye ilgi artarken, Penn Üniversitesi Su Merkezi’nin öncülüğündeki bir araştırma, enerji ve su yönetimi arasındaki bağlantıyı gözler önüne seriyor.
03 Kasım 2025 tarihinde yayınlanan projede, geleneksel tarım arazileri ile güneş panelli (fotovoltaik) tarlalar arasındaki farklara odaklanılıyor. Fotovoltaik paneller, güneş ışığını elektrik enerjisine dönüştürürken, üzerlerine yağan yağmur suyu farklı biçimlerde toplanabiliyor. Bu durum, toprak nemi, yüzeysel akış (stormwater runoff) ve yeraltı suyu beslenmesi üzerinde ciddi etkilere yol açabiliyor.
Penn Su Merkezi, bu potansiyel sorunları hafifletmek için AES şirketine ait, Pensilvanya’daki büyük ölçekli bir güneş enerjisi tesisinde, sürdürülebilir yağmur suyu yönetimi uygulamalarını izliyor. Bu tesis, Penn kampüsünün elektrik ihtiyacının yaklaşık %70’ini karşılıyor.
Tasarımda Akıllı Seçimler:
-
Panellerin altı tam olarak bitkilendirilmiş.
-
Yağmur suyu için havuz benzeri çözümler konmuş: Böylece kritik trafo istasyonları korunuyor.
-
Paneller, sabit bir açıya değil, gün boyunca güneşi takip eden “tracker” sistemine sahip. Bu hem verimliliği artırıyor hem su birikimini dengeliyor.
-
Toprakta suyun daha iyi sızmasını sağlamak için özel toprak katkıları (“soil amendments”) eklenmiş. Bu malzemeler, bastığınızda hafif gevrek hissediliyor ve sıkışmayı önlemeye yönelik önlemler alınmış.
-
Bölgeye, suyun toprağa daha iyi sızmasını teşvik eden bitkiler dikilmiş: kır fescue (Festuca rubra), hard fescue (Festuca ovina), Kentucky bluegrass (Poa pratensis), beyaz yonca (Trifolium repens) ve yulaf (Avena sativa).
-
Ayrıca projede koyunlar da var: Koyunlar güneş panelleri altındaki bitki örtüsünde otluyor, bu da hem bitki örtüsünü koruyor hem de yerel çiftçiler için ek gelir sağlıyor.
İzleme ve Modelleme:
-
Penn araştırmacıları, her bir “parsel” (arazi bloğu) üzerine meteorolojik istasyonlar kuruyor. Bir tarlada yaklaşık 17 parsel var ve her parselde iki istasyon bulunuyor.
-
Yağmur ölçüm istasyonları (yağmur sayaçları) da envantere alınıyor. Haftalık ve aylık veri toplama protokolleri hazırlanmış.
-
Geleceğe dönük olarak, araştırmacılar “hidrolojik modelleme” yapmayı planlıyor. Bu model, suyun yüzeyde ve yer altında nasıl hareket ettiğini simüle edecek. Böylece farklı yağış senaryolarında suyun nerede duracağı ya da sızacağı daha net görülebilecek.
Projenin Önemi:
Bu çalışma, yenilenebilir enerji üretimini desteklerken aynı zamanda su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine dair kritik soruları ele alıyor. Araştırma ekibinden Nuo Chen, projenin “geleceğe dönük çözümler üretirken su gibi temel doğal kaynakları göz ardı etmemeyi sağlayan” yönünden heyecan verici olduğunu belirtiyor.
Kaynak: Xime Trujillo, UPENN
