Yüzyıllar önce araştırmalar deneme yanılma
yoluyla yapılmakta iken iddiaların ve varsayımları sınamak amacıyla herhangi
bir objektif yöneteme başvurulmamaktaydı. Bol miktarda hatalı iddiayı gerçek
gibi yer verilen simya, mantıktan gücünü alan yöntemsiz bir sahte bilim türüydü.
Günümüzde ise bazı bilim adamları ve filozoflar sayesinde geçerliliği kanıtlaması
gerekilen hipotezlerin üzerine kurulmuş bilimsel metodolojisine doğru geldik.
Peki bu konunun girişimcilik ile ne mi ilgisi var?
Yeni kurulan girişimlerinin başarılı olma
olasılığı çok yüksek değil. Klasik modele göre, ayrıntılı ve sayfalarca süren
bir iş fikri hazırlarsınız, bir takım oluşturup yatırımcıya sunup ürününüzü
piyasaya sürdükten sonra başarının tanımına göre en iyi ihtimalle yüzde 30
başarılı olursunuz. Çünkü araştırmalara göre startup’ın başarısız olma ihtimali
yüzde 70 ila yüzde 98 arasında gidip gelmektedir. CB Insight’ın araştırmasına
göre ise startup’ların başarısız nedenleri aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.
Tabloya incelediğimizde ürünün pazarda ihtiyacın olmaması, nakit yetersizliği,
ürün ve pazarlama konusundaki zayıflıklar ve pivot etme gibi problemler
gözümüze çarpmaktadır.
Eric Ries IMVU girişimini kurmaya çalışırken
üstteki klasik modele göre kurmaya çalışmış ve ürününü piyasaya sürdüğünde ürünün
pazarda bir ihtiyaç olmadığını görmüştür. Daha sonra birkaç kullanıcı ile
görüşme yapmaya başladıktan sonra ürünün birçok özelliğinin gereksiz olduğunu
fark etmiş ve o özellikleri ürününden çıkarıp kullanıcıların isteklerine
yönelik pivot etmesi ile Yalın Girişimcilik doğmuş oldu.
Yalın Girişim Yaklaşımı
Yalın Girişim yaklaşımı Toyota Üretim
Sistemi’ndeki yalın üretim felsefesinden esinlenmiştir. Yalın üretimde, ürün ve
hizmet yaratma sürecinde israflardan arındırıp sunulan değeri mükemmelleştirmek
ve bu yolla firma karlılığını arttırmak amacını taşıyan kavram, sistem ve
teknikler bütünüdür.
Ries, girişimlerde yalın üretim felsefesindeki
gibi israfın azaltılıp verimliliğin artırılmasının amaçlandığını belirtir. Bu
metodolojiye göre, iş fikrine ait hipotez ve varsayımların tekrarlayan ve
hedefe yönelik deneylerle sınanması esastır.
Yalın Girişim Metodolojisi
Yalın girişim metodolojisi, kısa bir süre
içinde varsayımları doğrulayarak ürünü ve işi geliştirmek için kullanılır. Ürünü
veya işi oluşturan kişinin kendi iş modelinin uygulanabilir olup olmadığını
hızlı bir şekilde belirlemesini sağlar. Yalın girişim metodolojisini uygularken
hem müşteriden geri bildirim almaya amaçlayacak hem de bu geri bildirimlerden hareketle
ürünü geliştirmeye çalışacaktır.
Doğrulanmış öğrenme, olay olduktan sonra rasyonelleştirme ya da başarısızlığı saklamak için anlatılan hikaye değildir. Doğrulanmış öğrenme, ekibin startup’ın bugünü ve geleceğiyle ilgili bilimsel yöntemlere dayanarak değerli gerçekleri bulmasını sağlayan bir süreçtir.
Yalın girişim metodolojisinin kullanmanın
amacı bir girişimin ilk aşamalarında itibaren uzun vadeli başarı olasılığı azaltan
savurgan uygulamalardan kurtulmaktır. Bu metodolojiye göre girişimde teyit
edilmemiş iş planı hazırlamak yerine müşteri, problem ve çözüm etrafında şekillenen
iş fikrine ait varsayım ve hipotezlerini tekrarlatan, müşterilerden geri
bildirimler alarak müşterilerin istemediği özellikleri kaynak harcamadan
doğrulanmış öğrenme sağlamaktır.
Yap-Ölç-Öğren Döngüsü
Yalın girişim metodolojisinde en önemli aracı yap
ölç öğren geri bildirim döngüsüdür. Bu döngüde ilk adım fikir
geliştirmektir. Bu fikir hedef kitlenin bir problemini çözüp çözmediğini ve
pazarın ihtiyacının karşılayıp karşılamadığına dair hipotezler geliştirilir.
Daha sonra hipotezleri gerçekleştirmek için bir Minimum Uygulanabilir Ürün
(MVP) geliştirip müşterilerden geribildirimler alınır. Bu verilerden ışığında girişimciler
öğrendiklerinden yola çıkarak mevcut ürün ile devam etmeye ya da pivot etmeye
karar alınır.
Startup’ların ilerlemesi için gerekli olan öğe öğrenmektir. Müşterilerin öğrenmemize işe yaramayan her şey elenebilir.
- İki Önemli Enstrüman: MVP ve Pivot
Minimum
Uygulanabilir Ürün (MVP), minimum çaba ve zaman ile maksimum öğrenmeyi
sağlamaya çalışan bir ürün prototipidir. MVP, gelecekteki nihai ürünün temel
özelliklerine sahip olmalı müşterilerden geribildirimleri ölçmek ve hızlı bir
şekilde ayarlama yapmak için kullanılır. MVP ile ürününüz doğrulandığı zaman
başka bir öğrenme döngüsüne geçilir.
Pivot ise
hipotezlerin test edilip olumsuz sonuç alındığında mevcut hipotezi yeni bir
hipotezle değiştirme işlemidir. Pivot, varsayımımız için doğrulamak için çok
önemlidir. Özellikle bazı romantik girişimciler kendi iş fikrinin en mükemmel
olduğunu sandıkları için hayal kırıklığı yaşayarak girişimlerinin batmasına
sebep olabilir.
Eric Ries, “bir startup’ın başarısız olmalarının en önemli nedenlerinden biri, iyi bir plan, sağlam bir strateji ve titizlikle yapılmış bir pazar araştırmasının cazibesidir. Bunlar eskiden olası başarının göstergesiydiler. Startup’lara da uygulanmak istendi ama olmadı çünkü startup’lar belirsizlik içinde faaliyet gösteriyordu.” der.
Yalın Girişimcilik Yaklaşımı ve Geleneksel Girişimcilik Yaklaşımı
Yalın girişimcilik aslında girişimcilik
dünyasında uzun süre kullanılan geleneksel girişimcilik yaklaşımının
yetersizliğinden oluşmuş ve girişimcilik ekosisteminde – özellikle Silikon Vadisinde-
kullanılmaya başlanmış bir yaklaşım türüdür.
Yalın girişimcilik yaklaşımı;
- Sürekli öğrenmeyi esas almış, değişken ve müşteri odaklı esnek bir iş modeli ile çalışmaya tercih eder. (VUCA gibi bir dönemde önemlidir.)
- Müşterinin ihtiyaç olup olmadığını, sunduğu çözümün bir problemin çözüp çözmediğini anlamak için minimum uygulanabilir bir ürünle başlar. Nihai ürün ise hedef pazara göre şekillenir.
- Hipotezlerini pazarda dener ve yap- ölç- öğren döngüsünün içeresindedir.
- Bir kaç senenin finansal planı içermez. Onun yerine gelir modeli ile hareket eder.
- Amaç doğrulamaktır, doğrulama yaptıktan sonra iş planı yavaş yavaş oturmaya başlar.
Geleneksel girişimcilik yaklaşımında ise;
- Birkaç senenin planı yapılmış,
detaylı ve katı bir iş planına sahiptir. - Varsayımları pazarda denemekten
ziyade mantıklı düşünerek ürünü geliştirir ve ürün son haline geldikten sonra
hedef kitle üzerine test aşaması başlar. - Adım adım iş planına göre hareket
eder. - Finansal plan içerir ve iş planı
yatırımcılardan yatırım elde etmek için kullanılır.
Her iki yaklaşımı incelediğimizde
geleneksel girişimcilik yaklaşımı, simya örneğinde verdiğimiz gibi yöntemsiz-
daha doğrusu kendine has yöntemi olan ama 21. yüzyılda cazibesini kaybeden bir
yöntem- bir yol izler. Her iş planı bir
grup varsayım ile başlar. Bu varsayımlar doğru olarak kabul eder ve şirketin
vizyonunun nasıl gerçekleştirileceğini göstermek üzere devam eder. Daha sonra
ürünü piyasaya sürüldüğünde gerçeklerle yüzleşmeye başlanır. Halbuki yalın
girişimcilik yaklaşımında ise müşteri, problem ve çözüm etrafında şekillenen ve
yap ölç öğren döngüsü ile hipotezlerin doğrulanmasını esas alan bir
yaklaşımdır.
“Herkesin bir planı vardır, ta ki ağzının ortasına yumruğu yiyene kadar.”
-Mike Tyson
Sonuç olarak startup’ların başarısızlığını
ve yalın girişimciliğin ilkelerini karşılaştırdığımızda, ürün- pazar uyumu,
nakit yetersizliği, ürün ve pazarlama konusundaki zayıflıklar ve pivot etme
gibi problemler çözmeye çalışarak girişimci ekiplerin başarısızlığını önemli
ölçüde azaltabilir ve hatta gereksiz kaynak israfına önleyebilir.
Kaynaklar:
Eric Ries –
Yalın Startup, Kitap
Steve Blank – “Why
the Lean Start-Up Changes Everything”, hbr.org
Adnan Veysel ERTEMEL – “TEKNOLOJİ GİRİŞİMİ SÜREÇ YÖNETİMİNDE YENİ BIR YAKLAŞIM: YALIN GİRİŞİM
METODOLOJİSİNİN İNCELENMESİ”, acikerisim.ticaret.edu.tr