8 saat uyuyoruz!
Türkiye Uyku Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’nin yarısına yakını günde
8 saat uyuduğunu söylüyor. Yatış saati ortalama gece 12.00 iken, kalkış saati
ise 07.00-08.00 arasında değişiyor. Orta yaş ve üstü kişiler ise 7 saatlik
uykuyu kendileri için yeterli görüyor. Hafta sonları ise uyku sürelerimiz
artıyor, 9-10 saati bulabiliyor. Araştırma, ideal uyku süresini yakalamalarına
rağmen Türkiye’nin yarısından fazlasının “Sabahları dinlendim hissi
ile uyanıyor musunuz” soruna “evet” cevabını veremediğini ortaya koydu.
Yine “Sabah uyandığınızda enerjik oluyor musunuz” sorusuna da her 2
kişiden 1’i “hayır” yanıtını verdi.
Türkiye sağlıklı uyuduğunu düşünüyor ancak…
Araştırmadan çıkan en ilginç sonuçlardan biri de yüzde 83’lük bir oranın
uyku sorunu yaşamadığını söylemesi oldu. Uykuyu engelleyen sorunları
sorulduğunda ise yüzde 12 horlama, yüzde 3 insomnia (uykusuzluk
hastalığı), yüzde 3 huzursuz bacak sendromu, yüzde 1 ise uyku apnesi yaşadığını
belirtti. Araştırma tüm bu sorunları bir uyku problemi olarak görmediğimizi,
sağlıklı bir uyku uyumadan, iyi uyuduğumuzu düşündüğümüzü gözler önüne serdi.
5 kişiden 1’i bel ve sırt ağrısı çekiyor
Türkiye’de 5 kişiden 1’i bel veya sırt ağrısından şikayet ediyor. Bu
sorundan muzdarip olan kişiler ise ağırlıkla 35-60 orta yaş üstü kadınlar…
Kadınlar bu ağrıları hastalıklara, erkekler ise ağır kaldırmaya bağlıyor.Bel ve
sırt ağrısı yaşayan 4 kişiden 1’i sorunun yatak olabileceğini söylüyor. Ama bu
düşünce yaşadığı ağrı kronikleşene kadar insanları yatağını değiştirmek
konusunda harekete geçirmiyor.
Uyku probleminin en önemli nedeni stres ve kaygı
Araştırma sonuçlarına göre en önemli uyku problemi olarak stres ve kaygı
görülüyor. En çok uyku sorununu ise evli, çocuklu ve çalışanlar yaşıyor. Bu
kişiler hem iş stresi, hem yaşam ve gelecek kaygısı, hem de küçük çocukların
sık sık uyanması ile tam uykuyu neredeyse hiç alamıyorlar. 18-24 yaş arası
öğrenciler en az uyku sorunu yaşayan ve en düzensiz uyuyan kitle olarak
karşımıza çıkıyor. 25-35 yaş arası yalnız yaşayanlar,yeni evliler veçalışanlar
bu yaşlarda iş stresi veya geçim sorunları nedeniyle uykuya geç dalıp sabah
erken ve yorgun uyanıyor. 45 – 70 yaş erken yatıp erken kalkıyor ve kısa
uyuyor.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zerrin Pelin ise şunları söyledi: “Hayatımızın üçte birini geçirdiğimiz uyku dönemi, hücrelerimizin yenilendiği, hormon sistemimizin organize edildiği, hafızamızın düzenlendiği bir dönemdir. İyi bir uyku ile hem vücudumuz hem de beynimiz yeni güne hazırlanmaktadır. İnsanların büyük bir yüzdesi 7-8 saatlik, kaliteli bir uykuyla yeni güne dinlenmiş ve uykusunu almış olarak başlar. Uyku ihtiyacı kişiye özel, genlerimizle belirlenen bir süreden oluşmaktadır. İnsanların yaklaşık %8’i 6 saat ve altında uykuya ihtiyaç gösterirken %2’si 10 saat ve üzerinde bir uykuyla sabah dinlenmiş olarak kalkar. Çalışma saatlerimizin fazlalığı, büyük şehirlerde trafik problemi, son yıllarda giderek artan teknolojik aletlerin kullanımı uykuya ait süreyi giderek kısaltmaktadır. Bu duruma kalitesiz uykuya yol açacak horlama ile birlikte giden tıkayıcı uyku-apne sendromu, uykusuzluğa yol açacak huzursuz bacak sendromu, fibromiyalji, sırt ve bel problemleri gibi ağrılı tablolar da eklenince, gündüz faaliyetlerimizi sürdürmemizi sağlayacak enerjiyi ve konsantrasyonu giderek kaybetmekteyiz. Uyku süresinin ve kalitesinin azalması ise kalp-damar hastalıkları, obezite ve kanser gibi birçok hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır. Uykunun sağlıklı olabilmesi için gece uyunan ortamın 17-20 derece arası olması, gürültünün olmaması, mutlak karanlığın sağlanması, kişiye özel yatak, yastık, çarşaf gibi uyku ekipmanlarının düzgün ve dikkatli seçilmesi gerekmektedir.”
Yatağa telefonla giriyoruz
Türkiye Uyku Araştırması, günlük hayatımızı esir alan teknolojiden uyumak
için hazırlanırken bile uzak durmadığımızı bir kez daha gözler önüne serdi. 2
kişiden 1’i uyumadan önce mutlaka teknoloji kullanıyor. 18-34 yaş grubu
yatmadan önce sosyal medyaya göz atıyor, 35-45 yaş aralığındaki evli ve çocuklu
kişiler ise yatağa uzandığında telefonla ilgilenmeyi kendilerine ayırdıkları
bir süre olarak tanımlıyor.
İyi uyumak için sessiz ve karanlık ortam arıyoruz
Katılımcıların yüzde 47’si ideal uyku ortamının ılık/sıcak olması
gerektiğini söylerken, yüzde 45’i sessiz,yüzde 41’i ise karanlık olmalı dedi.
Türkiye Uyku Araştırması’nın diğer sonuçları ise şöyle:
- Katılımcıların yüzde 54’ü uykuyu dinlenmek, yüzde 17’si rahatlık, yüzde
10’u huzur, yüzde 5’i ise ihtiyaç olarak tanımlıyor. - 35-60 yaş grubu katılımcılar uykuyu “sağlık”, yeni evliler ise
“mutluluk” olarak anlamlandırıyor. - İyi uyku tanımında ise ilk üç sırada derin ve rahat uyumak, dinlendim ve
uykumu aldım hissiyle uyanmak, kesintiye uğramamış bir uyku uyumak yer alıyor.