Sporcular Yoğun Stresle Nasıl Başa Çıkar?

Son yıllarda, profesyonel sporcuların karşılaştığı yoğun baskı, özellikle jimnastikçi Simone Biles ve tenisçi Naomi Osaka’nın zihinsel sağlık endişeleri nedeniyle büyük yarışmalardan çekilmesi gibi olaylardan sonra insanların dikkatini çekti. Özellikle Biles, sporcuların sıklıkla karşılaştığı içsel mücadeleleri anlatarak yüksek stresli durumlarla başa çıkmanın zorluklarını anlattı.

Stanford Spor Hekimliği’nde sertifikalı psikolojik danışman, psikiyatri ve davranış bilimleri alanında klinik profesör olan Kelli Moran-Miller, sporcuların bu tür stresle nasıl başa çıkabileceklerini araştırdı ve derledi. Özellikle Olimpiyatlar gibi yüksek gerilimli etkinlikler sırasında sporcuların duygusal yolculuğunun, deneyimlerine ve beklentilerine bağlı olarak büyük ölçüde değişebileceğini vurguluyor. Örneğin, ilk Olimpiyatlarına katılan bir sporcu, podyuma çıkmayı kıl payı kaçırdıktan sonra geri dönen veya bir unvanı korumaya çalışan birine kıyasla farklı baskılarla karşılaşabilir.

Moran-Miller, sporlardaki yüksek duygusal riskleri göstermek için EuroCup’ta kritik bir penaltıyı kaçıran Portekizli futbolcu Joao Felix gibi örnekler kullanıyor. Felix, Portekiz’in EuroCup’taki serisini sona erdiren yürek parçalayıcı penaltı vuruşunu kaçıran Portekizli bir forvet. Kariyeri boyunca sayısız penaltı attı ve o anın içinde olma hakkını kazandı ancak belki de hayatındaki en önemli penaltıyı kaçırdı. Bunun gibi hayal kırıklığı yaratan anlar sporlarda yaşanır, ancak koçunun maçtan sonra söylediği gibi, “Yalnızca penaltı atmayan oyuncular asla kaçırmaz“.

Sporcuların stresle başa çıkmalarına ve duygusal dayanıklılık oluşturmalarına yardımcı olmak için Moran-Miller birkaç strateji öneriyor. Önemli bir yaklaşım, sporcuların karşılaştıkları stres faktörlerini tanımalarına ve anlamalarına, geçmişte benzer zorluklarla nasıl başarılı bir şekilde başa çıkıldığını anlamakla sağlanıyor. Sporcuları, olası sonuçlar veya belirli bir olayın önemi hakkında endişelenmek yerine, şimdiki ana ve eldeki göreve odaklanmaya teşvik ediyor. Odaklanma ipuçları, kişinin kendisiyle motivasyon konuşması yapması ve rahatlama rutinleri gibi teknikler, yüksek baskı altındaki durumlarda konsantrasyonu ve güveni korumada etkili olabilir.

Odaklanma ipuçları, sporcuların görevlerine odaklanmalarına yardımcı olan belirli kelimeler, görsel öğeler veya fiziksel eylemlerdir. Kendinle konuşma, dikkati yönlendirmek ve göreve odaklanmayı sürdürmek için kısa, eyleme yönelik ifadeler kullanmayı içerir. Bu stratejiler, elit sporcular tarafından yaygın olarak kullanılsa da stresi yönetmek ve performansı iyileştirmek için günlük yaşamda da uygulanabilir.

Moran-Miller ayrıca stresi yönetmek için temel unsurlar olarak öz bakım ve rahatlığın önemini vurgular. Yeterli uyku, egzersiz ve beslenme fiziksel rahatlık için çok önemlidir, bağlantılar kurmak, minnettarlık uygulamak ve anlamlı aktivitelerde bulunmak ise zihinsel ve duygusal sağlığı olumlu olarak etkiler. Stres yönetimine yönelik bu bütünsel yaklaşım, bireylerin dayanıklılık oluşturmasına ve yüksek baskı durumlarıyla daha iyi başa çıkmasına yardımcı olur.

Moran-Miller stresle ilgili yaygın yanlış anlamaları ele alarak, stresin olumsuz etkileri olabilse de aynı zamanda vücudu harekete hazırlamada önemli bir işlevi olduğunu belirtiyor. Sporcuları stres tepkilerini bir zayıflık olarak değil, en iyi performanslarını göstermenin doğal ve gerekli bir parçası olarak görmeye teşvik ediyor. Bu tepkiyi anlamak ve kullanmak, sporcuların ve diğerlerinin zorlukların üstesinden gelmelerine ve en yüksek performansa ulaşmalarına yardımcı olabilir.

 

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here