Motivasyon Nedir?

Motivasyon, bireyin iç ve dış uyarıcıların etkisini harekete
hazır hale gelerek bir davranışta bulunmak üzere hareket etmesidir. Bir başka
ifade ile motivasyon, bir işi gerçekleştirmeye veya gerçekleştirilmesine çalışmasına
yönelik bir dizi hareketi ya da davranışı ifade eder.

Günlük işleyişte insanları bir takım işler yaparken
görürüz, ancak onların bu işleri hangi amaçla ve hangi isteklilikle ya da
isteksizlikle yaptıklarını ilk bakışta anlayamayız. Örneğin ; bir öğrenciyi
ders çalışırken gördüğümüzde, onun yüksek not almak için çalıştığını
düşünebiliriz. Ancak bu her zaman doğru olmayabilir, çünkü belki de o öğrenci
öğrenmekten hoşlanıyordur. Ya da o öğrenci yüksek notlar alarak diğerlerini
etkilemekten hoşlanmaktadır. Yani bir insanın motivasyonun sağlayabilirsiniz
fakat onun kafasında neler olduğunu tam olarak anlayamayabilirsiniz.

Motivasyonun merkezinde, insanın yapabileceğine olan
güçlü bir inanç vardır ve kendisine işe dair güçlü bir şekilde adaması söz konusudur(Kahle,2006).
Yani bu durum hem bireyin içinden gelen istek, arzu, ihtiyaç ve dürtü
olabileceği gibi dışarıdan ya da çevreden gelen zorlama kaynaklı
olabilir(Eren,1993).

İnsanların amaç ve hedeflerine varmasında etkili olan
motivasyon şirketler ve çalışanları içinde çok fazla önem taşır. İşletmenin
amaç ve hedeflerine varması için, çalışanların, kararlı, arzulu, ve istekli bir
şekilde işlerine odaklanarak yaptıkları çalışmalarda verimlerinin arttığı
görülmektedir. Bu durumda etkili ve verimli sonuçların alınması maksadıyla
çalışanların bir şekilde motivasyonu önem kazanmaktadır.

İnsanların yiyecek, sosyalleşme, tanınma, başarı gibi çeşitli ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçlar, belirli davranışlarla karşılanamadığı takdirde bireyde içsel bir gerginlik meydana getirir. Eğer davranış ve eylem başarılıysa, kişi ihtiyaçlarını karşılayan sonuçları elde eder. Bu sonuçlar içsel veya dışsal olabilir. Bu konuda ki çağdaş yaklaşımlar motivasyon kapsam teorileri ve motivasyon süreç  teorileridir.

-KAPSAM
TEORİLERİ

Bu tür kuramlar, bir bireyi
değişik şekillerde davranışa yönelten içsel etmenlerin belirlenmesine dair
kuramlardır. Bu kuramlar, diğer bir ifadeyle içsel kuramlar, insanların içsel
gereksinimlerini anlamaya yönelik konuları anlamaya yöneliktir. Kısaca
insanların işyerlerinde genel olarak ne’yin veya nelerin motive ettiğini
belirlemeye çalışırlar.(Kadri Mirze 2010)

Yani bu teorilerde insan
ihtiyaçları önemlidir. Bu anlamda kapsam(içerik)teorilerinde önce “ihtiyacın
hissedilmesi” söz konusudur. Daha sonra bu “ihtiyacın içeriği” araştırılır.

Bu kapsamda dört tür
kapsam(içerik) kuramından söz edilmektedir. Bunlar;

.Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi
kuramı

.Çift faktör kuramı

.Başarı güdüsü kuramı

.ERG kuramıdır.

Şimdi sırasıyla bu kuramlara değineceğim.

1)Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramı

İnsanları
neyin harekete geçirdiği farklı bilim adamlarının ilgisini çekmiş ve bunun  sonucunda bu konu değişik araştırmalara konu
olmuştur. Bunlar arasında en bilineni , Abraham Maslow tarafından yapılmıştır.
Maslow, insanları neyin harekete geçirdiğini belirlemek üzere başladığı
araştırmalarında, insanı ihtiyaçlarının harekete geçirdiği sonucuna ulaşmıştır.
Bu araştırmaları sonucunda insan ihtiyaçlarını, önem sırasına göre aşağıdan yukarıya
doğru piramide benzer bir hiyerarşi şekilde sıralamıştır. Buna göre bu
ihtiyaçlar; fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyaçları,sosyal
ihtiyaçlar,saygınlık ve kendini gerçekleştirme ihtiyacıdır.

İnsan
ihtiyaçları konusunda yürütmüş olduğu bu araştırmaları sonucunda Maslow bir
takım sonuçlara ulaşmıştır.

.Bir birey
açısından giderilmiş bir ihtiyaç motive edici özelliğini yitirir.

.Bireylerin
ihtiyaçları karmaşık bir özellik gösterir. Bu ihtiyaçlar da kişide herhangi bir
zamanda ortaya çıkabilir.

.Birey üst
düzey bir ihtiyaçtan önce alt kademedeki ihtiyaçlarının karşılanmasını arzu
eder.

.Maslow’a
göre o an en çok ihtiyaç duyulan güdü, en baskın olanıdır.

Yönetim açısından değerlendirdiğimizde bu kuramı bilen yöneticiler, tutarlı bir şekilde izleyeceği kuralları koyar. Aynı zamanda bu kuramı bilen bir yönetici; çalışanlarına sıcak ve arkadaşça davranır ve grup çalışmalarına teşvik eder. Yine yönetici sosyal etkinlikler düzenler, çatışmaları çözmek için toplantılar düzenler, şirket içinde rahat çalışma ortamı hazırlar ve çalışanlarının başarılarını taktir eder ve ödüllendirir.

2)
Çift Faktör Kuramı

Çift faktör (Hijyen) kuramı 1950 ve 1960’lı yılların başında Frederich Herzberg tarafından geliştirilmiştir.  Herzberg yürütmüş olduğu araştırmalarında kendilerini neyin motive ettiğini ve işe dair duygularını ortaya çıkartmaya çalışmıştır. Araştırma sonuçları, çalışanların işe dair doyumları ve doyumsuzlukları ilişkisi olan iki faktör ortaya çıkarmıştır. Herzberg de Maslow’a benzer bir şekilde motivasyonun temelinde yine ihtiyaçların bulunduğunu ortaya koymuştur.

Buna göre ihtiyaçlar motive edici ve hijyen faktörleri olmak üzere iki çeşittir.

Motive
edici faktörler: Bu tür etmenler, bireye başarı hissi
verdiği için kişiyi motive ederken yokluğu bireyin motive olmaması durumunu
oluşturur.

Hijyen( sağlık) faktörleri: Bu etkenlerin bireyi motive
etme özelliği bulunmaz fakat bunların bulunmaması bireyi olumsuz yönde etkiler.

3)Başarı Güdüsü Kuramı

Bu kuramın öncüsü Mc
Clelland’dır. Maslow’un tersi motivasyonun öğrenilmeyle kazanılabileceğini
savunur.  Mc Clelland’ın teorisine göre
insanlar bir takım ihtiyaçların etkisiyle harekete geçerler. Bu ihtiyaçlar;
başarma ihtiyacı, güç ihtiyacı, ve ilişki ihtiyacıdır.

3.1) Başarma ihtiyacı: Bu
tür ihtiyaçlar; diğer insanlardan üstün bir durumda olmaya yönelik dürtüler,
başarmak ve başarılı olmak için çabalamaya yönelik ihtiyaçlardır. Bu kapsamda
bir birey, zamanını “nasıl daha iyi yaparım” diye düşünerek geçiriyor ise, o
birey başarı motivasyonuna sahip birisidir. Başarı ihtiyacı; zorlukların
üstesinden gelme, zor olan şeyleri iyi bir şekilde yapma çabasına dair insanda
bulunan istektir.

3.2) Güç ihtiyacı: Bu
ihtiyaçlar, bireyin diğer insanlara bir işi ya da davranışı yaptırmaya yönelik
ihtiyaçlardır. Bu tür ihtiyaçla birey, normalde yaptırmayacağı bir görevi, işi
ya da benzer bir etkinliği yaptırabilir. Bu yol ile birey tatmin duygusuna
ulaşır.

3.3) İlişki İhtiyacı: Bu tür
ihtiyaçlar, başka insanlarla ilişki kurma, gruba girme ve sosyal ilişkileri
geliştirmeyi ifade eder.

4)ERG KURAMI

Maslow’un kuramının değişik
şekilde ifade edilmiş halidir. Maslow’un beş gruba ayırdığı ihtiyaçları
Alderfer üç grupta toplamıştır. Alderfer’e göre insanlar varlık, ilişki ve
gelişme ihtiyaçlarıyla hareket ederler.

4.1) Varlık ihtiyaçları:
Bunlar açlık, susuzluk,fiziksel ve güvenlik türünde ihtiyaçlardır. Yani bu
ihtiyaçlar, kişinin var oluşu ile ilgili temel ihtiyaçlarını modeller.

4.2) İlişki İhtiyaçları:
Burada ilişki ihtiyacında karşılıklılık vardır. Yani bir insan kendisi için
önemli olan öteki insanlarla ilişkide bulunma isteğidir. Bu seviyede, varlığı
ile ilgili ihtiyaçları tamamlanan bireyin çevresi ile olan ilişkisinden,
bahsetmek mümkündür.

4.3) Gelişme ihtiyaçları: Bu tür ihtiyaçlar. Bireyin yeteneklerini kullanarak yaratıcı bir şekilde üretmeye yönelik istekleridir. Bu grupta yer alan ihtiyaçlar, kişinin kendini geliştirmesine yönelik duyduğu ihtiyaçları ifade etmektedir.

-SÜREÇ TEORİLERİ

Süreç kuramlarının
merkezinde birey vardır ve davranışının sorumluluğunu alır. Bu kuramlar;
insanların nasıl davranışa geçeceğini, davranışlarını nasıl yönlendireceğini ve
davranışlarını nasıl kontrol edeceği gibi hususların anlaşılması konularına
odakların.

Süreç kuramlar motivasyonun
oluşumunu önemsemektedir. Bu kuramların yanıt aradığı soru ise güdülenmenin
nasıl gerçekleştiğidir. Süreç kuramlarıyla ilgili dört kuram bulunmaktadır.

1)PEKİŞTİRME KURAMI

Bu kuram F.Skinner tarafından geliştirilmiştir. Bu kuram; insanların davranışlarının o davranışlarının sonucunda karşılaştıkları sonuçlar tarafından koşullandırıldığı varsayımını dayanmaktadır.

Bu kurama göre organizma ya da birey bir davranışta bulunur ve bu davranışın sonucunda bir sonuçla karşılaşır. Bu sonuç. Ödül ya da ceza olabilir. Organizma ya da birey gerçekleştirdiği davranışa göre elde ettiği sonucun çeşidine göre ya aynı davranışı tekrar gösterir ya da göstermez. Bu kuramda ödüllendirme ve cezalandırma motivasyonun iki önemli elemanıdır.

2) Beklenti Kuramı

Beklenti kuramı Victor H.
Vroom tarafından geliştirilmiştir. Bu kuramda bir insanın motive olması,
göstereceği belirli bir davranışın onu amacına ulaştıracağı beklentisiyle, o
insanın ulaşmak istediği amaca verdiği önemin çarpımı söz konusudur. Bu modelde
öne çıkan üç önemli kavram vardır.

-Valans : Bir insanın herhangi bir sonucu elde etmeye yönelik isteğinin şiddetini ifade eder. Başka bir ifade ile valans, amaca verilen önemdir. Eğer insan bir amaca ulaşmayı arzuluyorsa valans(+) eğer bir amaca ulaşmayı arzulamıyorsa valans(-) eğer bu amaca karşı kayıtsız bir durumdaysa valans nötrdür(0).Bu anlamda valansın yüksek olması, o insanın daha fazla çaba göstereceği anlamına gelmektedir.

-Beklenti: Bir insanın belirli bir davranış gösterdiğinde o davranışının onu istediği sonuca ulaştıracağı yönünde bir beklentisinin şiddetidir. Bu kapsamda beklenti, 0 ile 1 arasında yerde bulunmaktadır. Eğer insan belirli bir davranış gösterdiğinde istediği sonuca ulaşacağına inanıyorsa beklenti (1)dir. Eğer nasıl davranırsa davransın, istediği sonuca ulaşamayacağına inanıyorsa beklenti (0) dır. Bu anlamda beklenti ne kadar yüksekse bireyin göstereceği çaba da o kadar yüksek olacaktır.

-Araçsallık: Bireyin birinci kademe davranışlara dair sonuçlarının
onun ikinci kademe sonuçlara ulaştıracağı konusundaki sübjektif inançlardır.

Özetleyecek olursam; beklenti kuramında ödülün değeri ve olasılığı, bireylerin motivasyonlarının ve çabalarının şiddeti artar. Diğer bir yandan herhangi bir işi başarmak için insanın göstereceği çabanın yanı sıra, o kişinin bilgisi, becerisi ve o işi benimsemiş olması gereğini de unutmamak gerekir.

2)Eşitlik
Kuramı

Bu kuram Stacy Adams tarafından geliştirilmiştir. Buna
göre kişi kendisinin gösterdiği çaba ve karşılığında elde ettiği sonucu aynı iş
ortamında başkalarının çaba ve elde ettiği sonuç ile karşılaştırır. Kişinin bu
karşılaştırma sonucu  algılayacağı her
bir eşitsizlik durumu, kişinin bu eşitsizliği giderci davranış göstermesiyle
sonuçlanır.

3)
AMAÇ KURAMI

Bu kuram Edwin Locke tarafından ortaya koyulmuştur.
Locke’a göre kişilerin kendilerine dair geliştirdikleri amaçları, onların
motive olma şiddetlerini de belirlemektedir. Bu anlamda amaçların
gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olması 
da gerekmektedir. Çok zor ve ulaşılması güç amaçlar belirleyen bir
insan, kendisi için görece daha kolay amaçlar geliştiren kişilere göre daha
yüksek bir performans gösterir. Diğer bir ifade ile böyle bir birey, daha fazla
motive edilebilinir. Locke, bireylerin amaçları doğrultusunda bilinçli
eylemlerde de bulunduklarını belirtmektedir.

PAYLAŞ
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Aynı zamanda Yıldız Teknik Üniversitesi'nde İnsan Kaynakları Yönetimi alanında yüksek lisansımı tamamladım. Perakende ve üretim sektörlerinde farklı şirketlerde İnsan Kaynakları Profesyoneli olarak çalıştım. Daha sonra global bir danışmanlık şirketinde İnsan Kaynakları Danışmanı olarak İnsan Kaynaklarının tüm süreçlerinde farklı sektördeki şirketlere danışmanlık verdim. Şuanda bir perakende şirketinde İnsan Kaynakları Müdürü olarak kariyerime devam ediyorum.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here