Kendinizi Değiştirmenin ve Hayatınızı Yenilemenin 9 Yolu

A Climate Change Concept Image

İnsan kendinden sıkılır bazen. Bazen de nedensiz bir mutsuzluk hissi çöküverir üzerine. Monoton olan hiçbirşeyden hoşlanmadığı gibi insanoğlu, monotonlaşan kendinden de hazzetmez. Bir tarafımız statükocudur evet, değişimden nefret eder, hayatın en büyük çelişkilerinden biri de burada yatar. Değişimi sevmeyen insanoğlu hep aynı kalan kendinden sıkılır.

E en iyisi sıkılmayı beklememek elbette 🙂 Sıkılma beraberinde uyuşukluğu da getirir, uyuşukluk değişimi iyice zorlaştırır. Sıkılmayı beklemeden sürekli çeşnilendirilen bir hayat insana daha tatmin edici bir yolculuk sunar.

Değişmeye kadar verenlerin her daim sevdikleri tarihtir yılbaşı. Yeni bir beyaz sayfaya en uygun tarihtir, bir de ‘beraber hareket etme’, yani ‘birbirinden destek alma’ hissi destekler insanı.

Siz de ‘kendime yeni bir ben lazım’ diyorsanız, işte size küçük ipuçları.

 

  • Kendinize zaman ayırın. Kendinize zaman ayırmazsanız otobanda otomatik pilotta gider gibi gidersiniz. Davranışlarınızı ve seçimlerinizi sorgulamaz, sadece alışkanlık haline gelen seçimlerinizi tekrarlarsınız. Arada bir kendinize zaman ayırın, hayatınızda nelerden keyif alıyorsunuz, neleri değiştirmek isterdiniz gözden geçirin.
  • Değerleriniz ile bağlantıda kalın. Bir koç ile sürekli çalışacak vaktiniz veya naktiniz yoksa, sadece bir değerler seansı yapmayı deneyin. Değerler bizim hayattan aldığımız doyumun temelini oluşturur, değerlerimizi besleyen kararlar bizi doyuma götürürken, değerlerimizle uyumsuz kararlar huzursuzluk ve gerginlik yaratır. Ve değerlerimizle uyumlu kararlar her zaman en kolay kararlar da değildir. Bu farkındalığı kendinize hediye edin.
  • Konfor alanınızdan çıkın.Her zamanki aktivitelerinizi size zor gelen bir adım sonrasına taşımak olabilir, veya daha cesur olup hayatta yapamam dediğiniz birşey olabilir. Ne büyüklükte olursa olsun, size zor gelen birşeyler yaparak oyun alanınızı genişletip sınırlarınızı esnetin.

 

  • Kendinizi geliştirin. Bu sadece ‘yapsanız iyi olur’ bir öneri değil aslında, ‘yapmak zorundasınız’ desem daha doğru olur. Artık bilgi heryerde ve herkese açık, rekabet çok sıkı, gelişmeyen birinin ister iş sahibi olsun ister çalışan aynı başarı eğrisini koruması mümkün değil. Ha zamanınız mı yok, Markafoni CEO’su yeni yılın ilk günü sabahın köründe makale okuyor unutmayın.

 

  • Kararlarınızın ve seçimlerinizin sorumluluğunu alın. İşler ters gittiğinde başkalarını veya koşulları suçlamak en kolayı elbette, ama işlerin ters gitmesi aslında sizin sorumluluğunuzdur. Ha işlerin ters gitmesi her zaman kötü değildir o ayrı. İşler ters gittiğinde ne tavır takınıp hangi yolu seçeceğiniz de sizin sorumluluğunuzdur. Mutsuz olduğunuz koşullarda hayatınıza devam etmek de tamamen sizin seçiminiz.
  • Soru sorun. Bilyorum bu kültür sizi sormamak üzere yetiştirdi. Soru sormak anlamamak yani aptallık yani küçük düşmekle bir tutuldu, bilinçaltınıza bu varsayım yerleşti. Bu inancı temizleyin! Hem öğrenmek istediklerinizi sorun, hem de ilişkilerinizde çözemediklerinizi sorun. Yöneticinizin davranışlarını kendi kendinize kuruntulara çevirmeyin, gidin kendisine sorun. Arkadaşlarınıza kendinizle ilgili gözlemlerini sorun. Çevrenizdeki bilgi kaynaklarını kullanın.
  • Sosyal çevrelerinizi temizleyin. Sürekli birşeylerden şikayet edenler size ne katabilirler? Veya hayallerinizin ulaşılmaz olduğunu söyleyenler? Veya o iş için yeterince iyi olmadığınızı ima edenler? Sizi kanadı kırık hale getirenler? Hem sürekli görüştüğünüz hem de sosyal medyadaki çevrenizi bu bakış açısıyla temizleyin.
  • Dinlemeyi öğrenin. Bu en basit görünen madde aslında hem en zor olan, hem de en büyük fark yaratacak olan. Karşınızdakini cevap yetiştirmek için dinlemeyin. Zihninizde yargılarken dinlemeyi kaçırmayın. Karşınızdakini onu gerçekten anlamak için dinleyin. Asıl derdi ne anlarsanız belki çok daha kolay çözümlere gidebilirsiniz.
  • İlgi alanınız için dertlenmekten vazgeçin. Kendi davranışlarımız etki alanımız ama başkalarının davranışları ilgi alanımız. İlgi alanınız için hayatınızı zehir etmeyi bırakın, ilgi alanınızı olduğu gibi kabullenip bu durumda ne yapabileceğinize odaklanın. Tabii bunu yapabilmek için de esnek olun.