Derler ki ilk olarak Rus DJ Smash (Özellikle 2015 öncesinde popülerleşen, Volna ve I’ll do you like a truck gibi performanslarıyla hatırlanan, Rusya ve civarında popüler DJ) tarafından başlatıldı bu akım: Falling Stars(Kayan Yıldızlar). Aslında bir sosyal medya modası olan bu performansa akım demek tabii ki anlamlı değil zira 3-5 haftada işini yapıp yok olacak. Bir yıl sonra Nusret’in tuz dökmesi kadar da hatırlanmayacak… Neyse detayda boğulmayalım…
DJ Smash bir gün özel bir jetten (ya da özel jetinden) inerken ayağı kaymış da yere kapaklanmış gibi olmuş ve o sırada resmi çekilmiş. Smash’in bu resimde kolundaki muhtemelen 10K$+ saati de karede fark edilir olmuş. Smash bu resmi (bizdeki yaygın sokak ifadesiyle) İnstagram’a atmış, birkaç kankasını da (onlar da popüler tipler) etiketlemiş. Sonra başlamış bu kayan yıldızlar akımı.
Çok ilginç detaylar var… Yukarıdaki resim, akımın mucidi DJ Smash’in. Aşağıdaki ilk iki resim akıma eşlik edenlerden seçilmiş. Devamında yer alan 3 resimde akımın sosyo-psikolojik patolojilerle harmanlanma süreci de öne çıkıyor. Öncelikle arkada bir özel jet ya da iyi bir araba olacak… Ön tarafta ellerinizin ucunda ünlü olduğunuzu ama özellikle de zengin ve varlık içinde yüzen biri olduğunuzu gösteren detaylar olmalı. Son olarak bu resimlerde kahramanların ne kadar ısrarla squat yaptıklarına dair detayın da özellikle öne çıkartılmış olması gerekli…
Akım böylece hızla ilerlemeye başlarken ülkemizde ve dünyanın başka ülkelerinde ve farklı kültürlerinde de oldukça ilgi görmeye başladı.
Ülkemizde bu akımın duyulup bilinmesinde önemli etken Seda Sayan oldu. Falling Stars’a önemli bir bir derinlik ve fonksiyon eklendi Seda Sayan tarafından.
Öncelikle Seda Sayan diğer ünlülerin (stars) resimlere göre “gerçekten düşmüş efektini” çok daha iyi verdi. Sanki gerçekten düşmüş gibi göründü. Bu pozu Londra’da bir Türk markasının dükkanının önünde verdi.
Yurt dışında dükkanlar açan markamızın (Simit Sarayı) bir viral atağı olarak da değerlendirilen bu resim neden Londra’da verildi? Seda Sayan çok mobil ve ancak Londra’da mı yakalanabildi? Yoksa markamızın lezzetli simitlerinden ziyade Londra’da mağazasının olduğu mu öne çıkarılmak istendi? Böylelikle yurt dışı seyahat oranının hızla arttığı ülkemizde (tıpkı gsm operatörleri gibi) yanınızdayız imajı mı verdi? Ülkemizin tanınan starlarından birinin ellerinde simitlerle “düşen star” olarak konumlandırılması ve simidin kültürümüzde tevazuuya işaret etmesi (özellikle siyasetçiler kullanır) de bir başka dikkat çeken ironiydi.
Simit Sarayı’nın Londra mağazasını önünde “düşen star” olan Seda Sayan’ın bu resminin eğer dipnotları okumazsanız Londra’da çekildiğini anlamanız zor. Bu iş nasıl yapılsa daha iyi olurdu diye düşündüğümde şöyle diyorum. Falling Stars akımı bu resimle patladı bizde. Bu akım bu resimden önce henüz patlamış olsaydı daha anlamlı mı olurdu yoksa böyle daha mı etkili oldu emin değilim. Falling stars akımının ruhunda:) yüksek bir yerden inerken (arabadan, özel jetten, merdivenden) düşme detayı önemli bir yer tutuyor, bu şekildeki resimler işin ruhuna daha uygun oluyor. Seda Sayan’ın resminde de bu kompozisyon oluşsa daha mı iyi olurdu sanki? Seda Sayan markanın Etiler şubesinden çıkarken düşen star olsa, Londra’daki şubesinde (mesela) Victoria Beckham düşen star olsa daha mı etkili bir mesaj verilmiş olurdu diye de düşünüyorum.
Son olarak bu resimle ilgili olarak Seda Sayan’ın yapmış olduğu “Düşene gülmeyin. Her düşen kadın güçlüdür, yeniden kalkar” açıklamasının resmi daha da fantastik hale getirdiğini de hatırlamak gerek.
Seda Sayan’ın resminden sonra Sefa Doğanay da bir resimle hem Seda Sayan’a cevap verdi hem de ben de varım dedi… Bu resimdeki kurgu ve detay yönetimi daha iyiydi kuşkusuz…
Yeni bir arttırılmış akımda buluşmak dileğiyle…