Herkesin bildiği bir söz vardır; “Değişmek zaman gerektirmez tecrübe gerektirir.” Biraz olsun çevremizde gerçekleşen olaylara kayıtsız kalmıyor ve gözlemleyip irdeleyebiliyorsak rahatlıkla değişimin bir gereklilik olduğunu fark etmişizdir. Siz istemeseniz de değişmek zorunda olduğunuzu anlayacaksınızdır, eğer bunu kabul etmiyorsanız yok olacağınızı bilmeniz gerekir. Değişimi kontrol edebilmek ve başarılı bir şekilde değişmek istiyorsanız bunu gerçekleştirebilmenin en iyi yolu tecrübedir. Hem kendi tecrübelerinizden hem de sizin dışınızda sizlere örnek olabilecek yahut aynı yoldan gitmiş kişilerin tecrübelerinden faydalanarak başarılı bir değişim gerçekleştirebilirsiniz. Öyle ki İngiliz filozof John Lubbock “Akıllı insanlar başkalarının tecrübelerinden yararlanır, inatçı insanlar her şeyi kendileri denemek ister.” sözü ile bizim dışımızdaki insanların tecrübelerinden faydalanmanın önemini ortaya koymuştur.
Ben de buradan hareketle özellikle son yıllarda trend haline gelmiş olan “girişimcilik” isteği olan kişilere Türkiye’nin en köklü ve en başarılı girişimcilerinin hayatlarından alınacak dersleri derliyorum. İlk olarak Türkiye’nin en değerli iş adamlarından Sakıp Sabancı’nın tecrübelerinden alabileceğimiz noktaları ilk yazımda anlatmıştım. Bu yazımda ise yine Türkiye’nin ve dünyanın bilindik ve çok değerli bir şirketi olan Borusan Holding’in kurucusu Asım Kocabıyık’ın girişimcilere verdiği 5 tavsiyeden bahsedeceğim.
Aslında bakarsanız, Asım Kocabıyık’ın herhangi bir konuşmasında veya demecinde olmazsa olmaz dediği ya da başarının şartı bu beş maddedir dediği gibi bir açıklama yok. Ben bu beş öneriyi Borusan Holding’in hazırladığı “Asım Kocabıyık” belgeselinden, yine Borusan Holding’in hazırladığı “Asım Bey’e Mektup” videosundan ve Asım Kocabıyık’ın yazdığı “Tazlar Köyünden Borusan’a“ kitabından derledim.
Bu maddelere geçemden istersiniz öncelikle çok kısa bir şekilde Asım Kocabıyık’ın hayatından kısaca bahsedelim.
Afyonkarahisar’ın Tazlar köyünde 1924 yılında doğan Asım Kocabıyık lise öğrenimine kadar doğdu köyde yaşamını geçirdi. Liseye başlamadan bile yaşadığı köyde birçok farklı iş yapmış birisi olan Asım Kocabıyık, lise öğrenimi gerçekleştirmek için doğduğu topraklardan İstanbul’a geldi. Hem o dönemde hem şuan Türkiye’nin en iyi liselerinden biri olan İstanbul Erkek Lisesi’ni kazanmış ve oradan mezun olmuştu. Lise sıralarında kitap okumaya çok büyük bir merakı olan Asım Kocabıyık’ın lise hayatında vakti, hem çalıştığı yerde hem de dönemin en iyi edebiyatçılarının vakit geçirdiği Cağaloğlu yokuşunda geçti. Özellikle de Ressam Mübin Orhun, şair Orhan Veli Kanık ve yazar Sabahattin Ali ile sürekli Cağaloğlu’nda buluşarak edebiyat ve felsefe üzerine sohbetler gerçekleştirirlerdi. Liseden sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini kazanan Asım Kocabıyık, öğrencilik yıllarında babası Ahmet Kocabıyık’ın kurduğu İstikbal Ticaret’te çalışmaya başlamıştı. 1952 yılında babasının vefatı ile de tüm işleri devraldı ve bugün hepinizin bildiği Borusan Holding’in temellerini kurmaya başladı. 1958 yılında İstanbul Sefaköy’de boru fabrikasını kurdu. Her geçen gün hiç durmadan birçok alanda çalışmalarını yürüttü. Çok rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki Asım Kocabıyık’ın hayatı ile Borusan Holding’in hayatı birebir örtüşen ve aynı kilometre taşlarıdır. Asım Bey oğlu Ahmet Kocabıyık’a işleri devredene kadar hiç durmadan şirketini çok daha iyi yerlere getirmek için çalıştı. Ve tüm bunları gerçekleştirirken dünya ile bağlantısını koparmadı ve bu alanda sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en çok bilinen şirketleri arasına girdi. Borusan’ın veya Asım Kocabıyık’ın başarılarla dolu hayatını kelimelere sığdıramayız ama ne zaman Asım Kocabıyık ismini duysam aklıma ilk “İş adamı sadece karını düşünemez, her şeyi düşünmek zorunda, edebiyat, felsefe okumak zorunda” sözü gelmektedir. Kısaca Asım Kocabıyık’ın hayatı yoksulluk ile başlayıp azim kararlılık ve istekle devam edip sanatla edebiyatla yoğrulup bugün birçok kişiye örnek olacak hale gelmiş entelektüel bir iş adamıdır.
Kısaca Asım Kocabıyık’ın hayatından bahsettikten sonra şimdi derlediğim o 5 tavsiyeye gelebiliriz.
HER ALANDA YENİLİKÇİ OLUN!
Yenilikçi olmak hiç olmayan bir şeyi yapmak, kimsenin bilmediğini bulup getirmek değildir. Yenilikçi olmak var olana durumu iyi analiz edip ihtiyacın farkında varmış ve bu ihtiyacı giderebilmek için veya bir şeyin daha az emekle yapılabilmesini sağlayabilecek bir şey ortaya koymaktır. Aslında bakarsanız başarılı bir girişimci olmak istiyorsanız ilk yapmanız gereken ihtiyacı giderecek ya da yaşamı kolaylaştıracak bir yeniliği ortaya koymalısınız aksi taktirde yaptığınız şey sadece size özel bir durumsa korkarım ki tek müşterinin kendiniz olabilirsiniz. Peki, Asım Kocabıyık yenilikçilikte kimi örnek almış? Elbette ki hayatındaki ilk örneği babasını. Asım Bey’in anlattığını göre babası Ahmet ağa askerden dönünce çiftçilik yapmak istemediğini söylemiş ve yeni bir şey yapmak için kolları sıvamış. İlk olarak köyde köylünün ihtiyaçlarını giderebilmesi için bir bakkal açmış ve gazyağı kibrit tuz şeker gibi şeyleri satmaya başlamış. Bu bakkalcılık serüveniyle beraber Ahmet Ağa köylünün ihtiyacı olan buğdayı öğütmek için taş bir değirmen kurma kararı vermiş. Ve köyde kimsenin aklına gelmeyen bir şekilde bunu yapmış. Köyde yirmi metreden aşağı dökülen bir çayın altına dolap yerleştirip iki taşla da dolabın dönmesini sağlayıp böylece buğdayı öğütmeye başlamış. Asım Bey’in anlattığına göre bu durum Tazlar köyü için bir devrim niteliğindeymiş. Asım Kocabıyık da girişimcilere bunu öneriyor. Hiç durmadan yeni bir şey yapmalıyız ve bu öylesine bir şey değil insanların ihtiyacını karşılayacak bir şey olmalı. Ama bunun için alıştığınız hayat tarzından kopmalısınız, Ahmet Ağa çiftçilikten vazgeçmeseydi buğday onun belki de umurunda bile olmayacaktı. Ve sadece bir alanda yenilikçi değil her alanda yenilikçi olmamızı tavsiye ediyor. Pergel Metaforunu bilirsiniz. Ayağınızı bir yere sabitleyip diğer ayağınızla açılabildiğiniz kadar açılmalısınız. Ve kimsenin fark etmediği o ihtiyacı fark etmeli ve harekete geçmelisiniz.
KENDİNİ TANI! KENDİNE İNAN! RİSK ALMAKTAN KORKMA!
Büyük risklerin elbette büyük getirileri vardır. Aldığınız risk ile hiç beklemediğiniz derece büyük bir getiri elde etmiş olabilirsiniz. Ama ne yaptığınızı bilmiyorsanız, neden yaptığınızı bilmiyorsanız ve bu riskin sonunu göremiyor ve sonuçlarına katlanamayacak durumdaysanız bu sizin için risk değil iflas olur. Bundan dolayı hem iş hayatında hem kendi hayatlarımızda bir konuda karar verirken öncelikli olarak kendimizi bileceğiz. Ne yapmak istediğimiz neden yapmak istediğimizi ve neler yapabileceğimizi cevaplayabiliyor yani kendimizi tanıyor olacağız. Bundan sonra ise başarıya ulaşabileceğimize inanıyor olmamız gerekir. Ve bunları yerine getirdikten sonra birçok riski göze alabilir ve harekete başlayabilirsiniz. Bunun sonunda aldığınız risk sizin için büyük bir getiri sağlayacaktır. Bu durum tam olarak Asım Kocabıyık’ın hayatında da böyle olmuş. İki ortakla birlikte 1958 yılında boru üretimine başlayan Asım Kocabıyık, 2000 ton kadar karyola borusu üretiyor. Ancak ülkenin o zaman içerisinde asıl ihtiyacı olan şey karyola borusu değil su borusudur. Ama ellerindeki makinalar en fazla 2mm kalınlığında bant işleyebiliyor, su borusu için gerekli olan ise 2.65mm banttır. Bundan sonrasını Asım Kocabıyık şöyle anlatıyor. “Ben bu makinelerde 2.65mm hatta 3mm’e kadar boru yapılması için talimat verdim. Ortaklarım ayağa kalktı. ‘Makinayı harap edeceksin ama ille de yapacağım diyorsan hisselerimizi satın al öyle yap.’ dediler. Bunun üzerine ben onlara hisselerinizin bedelini siz tayin edin dedim. Ve 200 bin liralık hisseye 750 bin lira istediler. Pazarlık yapmadan kabul ettim.” Ve o gün verilen bu riskli gözüken karar bugün Borusan’ı kendi sektöründe dünyanın bir numarası yaptı. Asım Kocabıyık’ın burada yaptığı ise kendini biliyor ve kendisine inanıyor olmasıydı.
KARARLI OLUN! VE BUNU KARŞINIZDAKİLERE HİSSETTİRİN
Bir insan için hayattaki en zor şey bir konu hakkında karar almaktır. Hele ki aldığı kararla birçok şeyi değiştirebilecek ve etkileyebilecek bir durumda ise bu karar alma süreci onun için çok daha endişeli ve meşakkatlidir. Hepiniz bilirsiniz, büyüklerimizin bir sözü vardır. “En kötü karar kararsızlıktan iyidir” Peki Asım Kocabıyık bunu en iyi ne zaman tecrübe etmiş? Asım Kocabıyık’ın babası Ahmet Ağa 25 Ağustos 1952’de masa başında yönetim kurulu kararını imzalarken vefat etmiştir. Bundan dolayı alınan kararlar yarım kalmıştır. Ahmet Ağa’dan sonra işlerin başına geçen Asım Kocabıyık ise henüz piyasanın bildiği bir isim değil ve babasının sağladığı güveni sağlayabileceği bankalar ve diğer şirketler tarafından şüphe konusu. Bundan dolayı bankalar, Asım Bey’in babası vefat ettikten sonra vadesi bile gelmeden borçlarını istemeye başlamışlardır. Bu noktada işlerin başına geçen Asım Kocabıyık hızlı bir şekilde ilerleyerek tüm kararlılığı ile hızlıca işleri yoluna koyarak tüm borçlarını söz verdiği tarihten bile önce ödeyerek bu kararlılığı ve güvenilirliğini herkese hissettirmiştir.
DİL BİLMEDEN ASLA!
Her geçen gün dünya ülkeleri arasında sınırlar kalkıyor ve dünya tek bir coğrafya haline geliyor. Bundan dolayı ister Türkiye’de ister yurt dışında, bir iş yapmak istiyorsanız muhakkak geçerliliği olan dilleri bilmeniz gerekiyor. Hepimizin bildiği bir dil bir insan sözü iş dünyasında “Bir dil bir ülkeye yatırım” şeklinde karşılığını bulunuyor. Bu konu hakkında Asım Kocabıyık “Eğer Londra’ya gidip dil eğitimi almasaydım bugün Tersane Caddesinde demir tüccarlığı yapıyor olurdum.” Demiştir. Özellikle girişimciler için bu durum çok daha önemlidir. Bir ülkenin ihtiyacını görebilmek için oranın kültürünü bilmek gerekir kültürünü bilmemiz için ise ilk koşul o ülkenin dili bilmekten geçiyor.
KURUMSALLAŞMAYI İHMAL ETMEYİN!
Bir girişimi başlamakt zordur ama bu girişimi sürdürülebilir kılmak ve ayakları yere basan bir hale getirmek çok daha zordur. Ve bunu başarabilmek için de kurumsallaşma şarttır. Eğer kurumsallaşmayı gerçekleştiremezseniz yaptığınız iş sadece belirli bir dönemde geçerliliği olmuş ve bir kültür oluşturamamış duruma gelir. Bu beşinci maddeyi Asım Kocabıyık’ın kitabından bir kesitle bitirmek istiyorum. “Kolay değil, zoru başarmanın mutluluğunu yaşıyorum. Şimdi önemli olan, ortaya çıkan müessesenin yaşamasıdır. Bunu da kurumsallaşmayı gerçekleştirerek, işe sahip çıkan oğlum, kızlarım, gelinim, damatlarım ve torunlarım temin edecek ve böylece Kocabıyık isminin temiz kalmasını ve yaşamasını sağlayacaklardır.”
Bu yazımda elimden geldiği kadar Asım Kocabıyık’ın;
birçok kaynaktan derlediğim ve iş hayatında faydalı olacağını düşündüğüm
tavsiyelerini madde madde anlattım. Umarım faydalı olmuştur. Asım Kocabıyık ile
alakalı detaylı bilgi edinmek istiyorsanız yazımın başında bahsettiğim
kaynaklardan faydalanabilirsiniz.