Altının Oluşumu ve Yatırım Aracı Olarak Kullanılması

Altın her zaman gündemde olmayı başaran, insanlık tarihinin en
değerli yatırım araçlarından birisidir. Takas ile ticaretin bitmesi ve paranın
kullanıma başlaması ile birlikte altın insan hayatında yerini almaya başladı. O
zamandan beri de her ekonomi için oldukça değerli bir emtia olmayı sürdürdü. MÖ 3200’lü yıllarda Antik Mısır’da bulunan ve para olarak kullanıldığı düşünülen eşit ölçülere sahip altın blokları altının ilk
kez kullanıldığına işaret eden en önemli
tarihi kayıttır. Altının sadece para, değişim ve yatırım aracı olarak
kullanılmadığını belirtmekte fayda var. Dünyanın en eski sanatlarından birisi
olan kuyumculuk da kolay işlenebilir, nadir ve ışıltılı olması sebebiyle altın
ile ortaya çıkan bir sanattır.

Altının hayatımızdaki öneminden ve son yüzyılda nasıl bir değerleme kaydettiğinden
bahsetmeden önce ekonomiden
biraz uzaklaşıp altının nasıl
oluştuğunu ve kullanılabilir hale geldiğinden bahsedelim.

Altının Oluşumu

Altının oluşumu ile ilgili farklı teoriler vardır. Özellikle de
şu an madenlerden çıkarılabilen altının kaynağı ile ilgili farklı fikirler
ortaya atılmaktadır. Dünyanın oluşumu esnasındaki altın kaynaklarının çekirdeğe
çöktüğü teorisi ve dünya oluşurken meydana gelen altının bir kısmının hâlâ
erişilebilir olduğu teorisi bu konudaki en popüler iki yaklaşımdır. Dünyadaki
altın kaynaklarının süpernova nükleosentezi, nötron yıldızı çökmesi sonucunda oluştuğu düşünülmektedir. Güneş
sistemi oluşurken altının toz halinde bulunduğu bilinmektedir. Dünya
çekirdeğinde şu an eriyik halde bulunduğu düşünülen altın miktarının dünyayı
50 cm’lik
bir kabuk oluşturacak şekilde kaplamaya yetecek miktarda olduğu tahmin
edilmektedir.

Astreoid Kökenli Altın Teorisi

Dünya oluşurken eriyik halde bulunduğu için dünyadaki altının önemli bir kısmının büyük ihtimalle dünya
çekirdeğine doğru çöktüğü
düşünülmektedir. Manto tabakasında ve dünyanın dış kabuğunda bulunan altının 4 milyar yıl önce dünyaya çarpan astreoidlerden geldiği düşünülmektedir. İnsanlar
tarafından erişilebilen altınların kaynağının astreoid olduğu tahmin
edilmektedir. 2 milyar yıl önce
Vredefort kraterini meydana getiren astreoidin Güney Afrika’da bulunan ve dünyanın en zengin altın rezervini meydana
getirdiği düşünülmektedir.
Elbette milyarlarca yıl üzerinden konuşurken bilgilerin hâlâ şüpheli olduğunu
ve bunun bir teori olarak kaldığını unutmamak gerekir.

Deniz Suyu İçeriğinde Altın

Dünyamızın 3’te
2’sini
oluşturan okyanusların tamamında altın bulunmaktadır. Altının deniz suyu içeriğinde
ne kadar bulunduğu ise bölgesel
olarak değişmektedir. Akdeniz’in
derinliklerinde diğer denizlere kıyasla daha yüksek oranda altın bulunduğu
bilinmektedir. Dünyadaki okyanuslarda yaklaşık olarak 20 milyon ton altın
bulunmaktadır.

Ülkelere
Göre Altın Takı Tüketimi

Dünyanın her yerinde altına olan ilginin varlığından bahsetmek
mümkündür. Bazı ülkelerde yatırım aracı bazılarında ise mücevherat olarak
altına ilgi oldukça fazladır. Yatırım aracı olarak altın genellikle ekonomik
kriz yaşanma ihtimali olan ülkelerde güvenilir bir emtia olarak tercih edilir.
Dünyada yastıkaltı yatırımda en çok ilgi
gören emtia yine altın olarak bilinmektedir. Altının
mücevher olarak kullanımının gelenekler ve nüfus ile doğrudan bilgisi olduğunu
söylemek mümkün.

Hindistan neredeyse her yıl dünyada en çok altın takı satışı
yapılan ülke oluyor. Hindistan’dan
sonra ise ikinci sırada elbette Çin var. Bu iki ülke dünyadaki altın takı satışının
neredeyse %60’ını gerçekleştiriyor.

Sektörlere Göre Altın Tüketimi Oranları

Altın pek çok farklı sektörde kullanılan değerli
bir metaldir. Mücevherat ve yatırım aracı olarak altın dünyanın her yerinde bu metalin en çok
tercih edilen kullanım şekilleri olsa da aslında teknoloji, tıp ve gıda
alanlarında da altın kullanılmaktadır. Altının en verimli iletken olması ve
kolay tepkimeye girmemesi teknoloji alanında rağbet görmesinin en
temel nedenleri arasında yer alıyor.

Yapılan araştırmalar sonucu 2019 yılının verilerine göre altın en çok mücevher, yatırım aracı olarak tercih edilmeye devam etse de dünya genelindeki toplam altın talebinin %14,84’ünü merkez bankaları oluşturuyor. Ayrıca yıllık altın arzının %7,48’i teknoloji alanında kullanılıyor.

Büyük Buhrandan Günümüze Altın Fiyatları

Uluslararası piyasalarda altının değeri dolar üzerinden belirlenir. Doların değeri altın fiyatları üzerinde etkili olsa da temelde bu yatırım aracının kullanımda olan para birimleri kadar hatta değerini ifade etmek için kullanılan dolar kadar piyasalardan etkilenmediği bilinmektedir. Altın fiyatlarına bakarken elbette her borsanın kendine özgü ifadeleri ile fiyatları görmek mümkün olsa da altın ons başına fiyatı birim olarak kullanılmaktadır. Ancak Türkiye’de altının ons başına fiyatına ek olarak gram altın, çeyrek altın ve Cumhuriyet altını fiyatlamaları da ekonomi bültenlerinde yer bulmaktadır. Altının neden çok tercih edilen ve vazgeçilmeyen bir yatırım aracı olduğunu anlayabilmek için tüm dünyayı etkisi altına alan bir örneğe bakmamız yeterli. Büyük Buhran Dönemi olarak ifade edilen ve etkisi uzun yıllar boyunca devam eden bir ekonomik kriz döneminde altının değişimlerini ele almak bu yatırım aracını yakından tanımak için etkili bir yol olacaktır.

1929 yılında ortaya çıkan ve 30’lu yıllar boyunca devam eden Büyük Buhran ya da Great
Depression adını verdiğimiz dönem
sanayileşmiş ülkelerin çok daha fazla etkilendiği, 50 milyondan fazla insanın
işsiz kaldığı, dünya ticaretinin hacmen %65 azaldığı ve dünyadaki üretimin %45
gerilediği bir dönem olarak
tarihe geçmiştir. Bu dönemde
en çok etkilenen sektörlerden
birisi de madencilik olmuştur.

Altın fiyatları 1920’li
yılları nispeten sakin bir şekilde geçirirken Büyük Buhran ile birlikte bu
değerli yatırım aracının art arda 3 yıl boyunca değer kaybettiğini görüyoruz. 1934 yılında çıkan Altın
Rezerv Yasası’nda enflasyona göre
ayarlanmış altın fiyatlaması ile birlikte net bir artış yaşayan emtia, Büyük
Buhran’dan
bu yana ciddi bir değer kaybı yaşamayan yatırım araçları arasında yer alıyor.

Uzun vadeli yatırımlarda her zaman yatırımcısının istediğini
almasına olanak sağlayan yatırımlardan birisi olan altın, 2020 yılının Mart
ayında yapılan pandemi açıklamasından sonra değer kazanmaya devam etti. Pek çok
yatırım aracı toplumsal düzeyde güvenilmez ya da karmaşık olarak
adlandırılırken altın her zaman güvenilir bir yatırım aracı olmayı başarıyor.
Büyük Buhran sonrasında alınan kararlarla 1970’lerin başına kadar stabil kalan ve Nixon Şoku ile
birlikte yükselişe başlayan altın, bu yükselişini günümüzde de devam ettiriyor.

2010’lu
yıllarda da tıpkı 1920’li
yıllarda olduğu gibi altın fiyatları için oldukça sakin geçti ancak son aylarda
yaşanan gelişmeler altın fiyatlarının tıpkı 1932 sonrasında olduğu gibi patlama
yapacağını gösterir
nitelikte. Elbette iki dönemi
kıyaslamak ekonomik açıdan çok doğru
değil ancak tüm dünyanın kabul ettiği ortak gerçeklerden birisi de altın
yatırımının günün sonunda ne olursa olsun kazandıracağı yönünde. 2000’li yılların
en başından beri istikrarlı bir artış yaşayan ya da durağan kalan altın
fiyatları son 11 yıldır 1000 doların üzerinde seyrediyor.

Kaynaklar:

www.gold.org/goldhub/research/gold-investor/currency-crises-over-leverage-and-low-rates-potential-drivers-gold www.statista.com/statistics/299609/gold-demand-by-industry-sector-share/ www.macrotrends.net/assets/images/large/historical-gold-prices-100-year-chart.png

www.seekingalpha.com/article/4354223-gold-prices-during-great-depression www.statista.com/statistics/299638/gold-consumer-demand-by-top-consuming-country/

www.gold.org/goldhub/research/gold-demand-trends/gold-demand-trends-full-year-2019/jewellery

PAYLAŞ

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here